Kimler hatta? | Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir :: 1 Arama motorları Yok Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 12:23 pm tarihinde online oldu. |
En son konular | » Kahpe saldırı bezele karakol baskını Salı Şub. 01, 2011 1:31 am tarafından kepenekli çoban » Ashab,ı Kehf,Ptsi Ocak 31, 2011 3:50 am tarafından kepenekli çoban » ÖNERİLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZPerş. Ocak 20, 2011 1:28 am tarafından kepenekli çoban » DEFİNECİLİK İŞİ PROFESYONELCE YAPILIR RUHSATLI VE BİLİNÇLİPaz Ocak 16, 2011 7:26 am tarafından sakin adam» İKİNCİ EL CİHAZ ALIM SATIMI VE TAKASI Paz Ara. 26, 2010 2:17 am tarafından kepenekli çoban » ücretsiz vbullettin sitesi kurmak resimli anlatım,,Cuma Ara. 10, 2010 4:18 am tarafından menderes1278 » ITALYA ROMA NARNICuma Ara. 10, 2010 12:26 am tarafından kepenekli çoban » İlginç bir saatPtsi Kas. 29, 2010 11:41 pm tarafından Misafir » Büyük Sırrın Arkeolojik Keşfi: Nuh Tufanı.Paz Kas. 28, 2010 5:15 am tarafından kepenekli çoban » BULANLAR BULUYOR AMA TEK TEK AMA FARKLI ŞEKİLLERDEPaz Kas. 28, 2010 4:20 am tarafından Misafir » Rüyada Define Görmek.Paz Kas. 28, 2010 3:52 am tarafından Misafir » kıyamet günüC.tesi Kas. 27, 2010 4:34 am tarafından Misafir » AYAK İŞARETİ (çözülmüş)Cuma Kas. 26, 2010 11:27 pm tarafından kepenekli çoban » 7 DELİK Lİ TAŞ ve TAŞ YIĞMACuma Kas. 26, 2010 7:04 pm tarafından Misafir » Arkeolojik Terimler Sözlüğü.Cuma Kas. 26, 2010 2:18 am tarafından menderes1278 » MEZAR ÖRNEKLERİ VE MEZARDAN ÇIKAN HEDİYELERİPerş. Kas. 25, 2010 11:52 pm tarafından Misafir » bir ruhsatlı define kazısından hikayelerPerş. Kas. 25, 2010 3:38 am tarafından Misafir » 3 Yaşında Define Buldu..Perş. Kas. 25, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Göz testine buyrun... !!!!Perş. Kas. 25, 2010 2:16 am tarafından Misafir » FAYDALI LİNKLERÇarş. Kas. 24, 2010 8:43 am tarafından kepenekli çoban » Define Arama İle İlgili Yasal Dayanaklar.. "Define arama ruhsatnamesi" Çarş. Kas. 24, 2010 5:23 am tarafından menderes1278 » Bulunan Defineye Paha BiçilemiyorÇarş. Kas. 24, 2010 5:07 am tarafından Misafir » ALAN TARAMALAR ,,Çarş. Kas. 24, 2010 5:02 am tarafından Misafir » minelap 4500Çarş. Kas. 24, 2010 4:00 am tarafından kepenekli çoban » burada ne görüyorsunuzÇarş. Kas. 24, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Cennet annelerin ayakları altındadırÇarş. Kas. 24, 2010 1:15 am tarafından menderes1278 » MEYVA YETİŞTİRİCİLİĞİC.tesi Kas. 20, 2010 12:23 am tarafından Misafir » Piramitlerin Sırrı.Cuma Kas. 19, 2010 7:17 pm tarafından Misafir » Denizli-sandıras dağı-define hayaliyle gölü boşalttılar Perş. Kas. 18, 2010 2:40 am tarafından kepenekli çoban » Tarihten en güzel laf koymalarÇarş. Kas. 17, 2010 7:14 pm tarafından Misafir |
google |
|
| | namazın önemi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
hattap Vip Özel Üye
Mesaj Sayısı : 345 Yaş : 55 İş/Hobiler : jeolog Nerden : anadoludan Kayıt tarihi : 11/03/09 başarı sistemi : 8
| Konu: namazın önemi Perş. Mart 12, 2009 6:41 pm | |
| Namazın önemi İkrime FIRAT Hz. Ömer b. el-Hattâb şöyle anlatıyor: "Bir gün Allah'ın Resulü’nün yanında idik. Beyaz elbiseli, siyah saçlı bir adam çıkageldi. Üzerinde yolculuk izi yoktu, ama hiçbirimiz kendisini tanımıyorduk. Hz. Peygamber'in önünde diz çöküp oturdu. Dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de Allah'ın Rasûlü'nün dizlerinin üzerine koyup sordu:
"- İslâm nedir? Bana anlat" Allah'ın Resulu cevap verdi: "-İslâm Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in, Allah'ın elçisi olduğuna inanman, namaz kılman, zekât vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yeterse Hacca gitmendir"
Bu sorulardan sonra iman ve ihsan hakkında sorular sordu ve cevaplar aldı. Bu sorulardan sonra kıyamet alâmetlerini de soran adam kalkıp gitti. Arkasından baktılar, hemen ortadan kaybolmuştu. O'nun kim olduğunu merak eden ashâb-ı kirama Allah Resulu şöyle buyurdu: "- O Cebrail idi, size dininizi öğretmek için geldi." (Buhâri, İman, 37; Müslim, İman, 13.)
Rasülullah Sallallahu Aleyhi Vesellem İslam’ın şartlarını sayarken ilk önce kelime-i şehadeti sonra namazı sayıyor. Buradan anlıyoruz ki namaz bu dinin direğidir. Namazsız bir Müslüman olamaz.
Eğer bir kişi sabah Müslüman olmuşsa öğle namazına kadar namazı öğrenmek zorundadır. İslam ile şereflenen bir kişi vakit geçirmeden namazı öğrenmeli kurtuluşa, felaha çağıran ezanın çağrısına hemen cevap vermelidir. Çünkü kişinin namazı onun Müslümanlığının ispatıdır. Bir insan hayata veda ettiğinde eğer cami cemaatine devam eden biriyse onun Müslüman olduğuna şahadet edilir.
Eğer bir kimse namazı terk ederse Rasülullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in şu hitabına maruz kalır. "Namazı terkedenin İslam'dan hiçbir nasibi yoktur" (Hakim).
Rahmet peygamberine ümmetini nasıl tanıyacağı soruluyor: “–Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın ey Allâh’ın Rasûlü?” dediler. Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-: “–Bir adamın alnı ve ayakları ak olan bir atı olduğunu düşünün. Adam bu atını, hepsi de simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyamaz mı?” diye sordu. Sahâbe: “–Evet, tanır ey Allâh’ın Rasûlü!” dediler. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “–İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak geleceklerdir.” (Müslim, Tahâret 39, Fedâil 26)
Aklı başında olan hiçbir Müslüman Peygamber (a.s)’ın kıyamet günü kendini tanımamasını istemezdi. Herhalde böyle bir şey Müslüman bir insan için en büyük ceza olurdu. Ellerimizin ve ayaklarımızın parlamadığı halde o gün, nasıl olurda “Ey Allah’ın resulü ben de senin ümmetinim” diyebiliriz. Ellerimizde ve ayaklarımızda Müslümanlık emareleri bulunmadan hangi yüzle bu emareleri taşıyan Müslümanlar arasına katılacağız.
Namazın önemi anlamaya çalışırken namazın hayata bu kadar sık nüfuz etmesini de düşünmek gerekiyor. İnsanoğlundan her gün, yaratanın karşısına çıkıp ibadet etmesi isteniyor. Bu kadar sık çağırılışın hikmeti birazda insan kalbinin kaymalara açık olmasından kaynaklanıyor olsa gerektir. Gün içinde defalarca pusulası bozulan insan, her namaz vaktinde yeniden İslam’a kuruluyor. Hakka yönlendiriliyor.
Bu huzura sık geliş ve zamana verilen önem insanı disipline ediyor. İnsan, sürekli namaz saatlerini takip ediyor. Namaz, gün içinde belirli vakitlerde ve saatleri sürekli değişen bir ibadet. Bu durum bizi zamana karşı uyanık olmaya ve akıp giden zamanın ruhunu yakalamaya çağırıyor.
Kişi bir sıkıntıya düştüğü zaman Allah’tan onun istediği şekilde yardım isteyebiliyor. “Ey İman edenler! Sabır ve namaz ile (Allah’tan) yardım isteyin! Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara suresi, 153.)
Namaz kılan insanları Allah Teâlâ kötülüklerden koruyor. “…muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” ( Ankebut, 29/ 45) Günümüzde namaz ibadeti sanki isteğe bağlı bir ibadet gibi algılanıyor. Toplum, “Namaz kılarsan iyi olur. Kılmasan da pek bir şey olmaz.” Diye bir hava veriyor insana. Hâlbuki Rasülullah Sallallahu Aleyhi Vesellem zamanında Müslüman olup da O'nun “Sen namazdan muafsın” dediği hiç kimse yok. Bu ruhsat ölümcül hastalara bile verilmemiş. Hiç kimsenin böyle bir hakkı olmaz.
İslam bize uymuyordu da biz onu kendimize mi uydurduk? Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında münafıklar bile namaz kılıyordu. Çünkü namaz Müslüman olanla olmayanı birbirinden en önemli göstergeydi. Onlar Müslüman gibi görünmek için namaz kılıyorlardı. Ben şimdi Müslümanların kime benzemek için namazı terk ettiklerini anlamaya çalışıyorum.
“Hevasını (kötü duygularını) ilah edinen ve Allah'ın saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü?”(Casiye,23)
Dua edelim de bu ayetin muhatabı biz olmayalım. Yoksa maazallah gideceğimiz yer çok fena bir yer olur.
İnsanları namaza davet ettiğinizde zaman zaman şöyle bahaneler ortaya atarlar. “Ben öyle namaz kılanlar biliyorum ki…” diye başlayan ve Müslüman’a yakışmayacak ameller sıralanır. Her nedense beş vakit namaz kılıp da örnek yaşayan Müslümanlar ve Allahın peygamberi hatırlanmaz. Biz yanlışımı örnek alacağız, yoksa doğruyu mu?
Rasülullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in Namazın önemini ifade eden başka bir hadis de şöyledir: "Kulun, Kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Eğer -bu hesabı- düzgünse diğer ameli de düzelir; yok, bu -hesabı- fasit olursa, diğerleri de fasit olur." (Taberani) | |
| | | hattap Vip Özel Üye
Mesaj Sayısı : 345 Yaş : 55 İş/Hobiler : jeolog Nerden : anadoludan Kayıt tarihi : 11/03/09 başarı sistemi : 8
| Konu: Geri: namazın önemi Perş. Mart 12, 2009 6:44 pm | |
| Namaz Vikipedi, özgür ansiklopedi Git ve: kullan, ara İslam
Temel İbadetler
Kelimeişehadet[ Göster ] Namaz[ Göster ] Vakit Namazları[ Göster ] Sabah namazı • صلاة الصبح Öğle namazı • صلاة الظهر İkindi namazı • صلاة العصر Akşam namazı • صلاة المغرب Yatsı namazı • صلاة العشاء Cuma namazı • صلاة الجمعة
Diğer Namazlar[ Göster ] Bayram namazı • صلاة العيد Cenaze namazı • صلاة الجنازة Teravih namazı • صلاة التراويح Tesbih namazı • صلاة التسبيح Evvabin namazı • صلاة التوبة İstihare namazı • صلاة الإستخارة Teheccüd namazı • صلاة التهجد
Abdest[ Göster ] Namaz Abdesti • Boy Abdesti Teyemmüm
Kavramlar[ Göster ] Ezan • Kamet • İftitah tekbiri • Kıble Kıyam • Rükû • Secde • Ka'de Kıraat • Secdeteyn Tekbir • Hutbe • Kerahat vakti
Türkçe ezan
Zekât[ Göster ] Zekât vermenin şartları Zekât kimlere verilir Zekât kimlere verilmez
Oruç[ Göster ] İslam'da Oruç
Farz Oruç • Nafile Oruç • Adak Orucu
Hac[ Göster ] İslam'da Hac
Hac Şartları • Hac Nasıl Yapılır? • Veda Haccı
Umre
g • t • d Namaz İslam dininde bir ibadettir. İslam'ın beş şartından ikincisidir.
Bir takım şartları yerine getirmek suretiyle belli vakitlerde eda edilir. İftitah tekbiri "Allahu Ekber" ile başlanılan, Kıyam (ayakta durmak), içinde Kırâat'ın (Kur'an-ı Kerim'den Fatiha suresi ile en az bir ayet olmak üzere zamm-ı sure okumak), Rüku (eğilmek/ tesbihattan sonra) " Semia'llâhu limen hamideh " "Rabbena lekel hamd" diyerek doğrulmak ve Sücud (secdeler, yere kapanma/tesbihat), sonrasında Ka'de (oturuş) şartları olan, içinde Tesbihat "Sübhane Rabbiye'l Azim, Sübhane Rabbiye'l A'la" olan ve selam "esselamü aleyküm ve rahmetullah" ile sona eren özel bir ibadettir.
Konu başlıkları [gizle] 1 Kelime Kökü 2 Hadislere göre namaz 3 Namazın Çeşitleri 4 Namaz Vakitleri 5 Rekat kavramı 6 Namaz'ın kılınış ve tamamlanışı 6.1 Namazın Şartları 7 Dipnotlar 8 Dış bağlantılar 9 Kaynaklar
Kelime Kökü [değiştir]Namaz kılmak (Arapça: اقامةالصلاة; İkametü's-Salat), bir Kur'an kavramı olan ve Türkçe'ye pek çok dini kavramda olduğu gibi Selçuklular'ca Hintçe'den Farsça'ya geçmiş bir sözcük olarak İran'daki ateşetapanların "ateş önünde eğilmek" anlamına gelen Namazنماز kelimesi Salat kelimesi yerine kondu. Nitekim Namaz kelimesi Farsça'da fiil olup eğilmek suretiyle saygı sunmaktır. Salat kendi başına genel anlamda "dua"dır.
Hadislere göre namaz [değiştir]Allah inancını tevhid çerçevesinde kabul etmiş her müslümanın öncelikle yerine getirmesi gereken bir ibadettir ve bu bakımdan dinde yeri çok önemlidir. Kur'an-ı Kerim'de ; "Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." [1] buyurulmaktadır. Hadislere göre Namaz dinin direğidir.[2] hadisi bu ibadetin önemini göstermektedir. Emevi sonrası Sünni fıkıhçılara ve hadisçilere göre, Kur'an-ı Kerim'den sonra, İslam dininin en önemli yazılı kaynağı olarak kabul edilmiş olan Sahih-i Buhari de geçen bir hadis şöyledir : Nebi dedi: Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa, ve o kimse nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden bir şey kalır mı? Dinleyenler: "Hiç kir kalmaz Ya Rasûlallah!" diye cevap verdiler. Peygamberimiz: "İşte beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler." buyurdu.[3]
Ergenlik çağına girmiş her aklı başında müslümanın, farz olan namazları kılması İslam inancının gereğidir.
Namazın Çeşitleri [değiştir]Namaz ibadeti üç çeşittir.
Farz Namazlar
Sünni fıkıhçılara göre günlük kılınan beş vakit namaz her müslümana farzdır. Bunların dışında erkeklere farz olan cuma namazı ve farz-ı kifaye olan cenaze namazı vardır.
Vacib Namazlar
Günlük olarak yatsı namazından sonra kılınan vitir namazı ile bayram namazları vaciptir.
Nafile Namazlar
Herhangi bir yükümlülüğü olmadan, içten gelerek kılınan namazlardır. Beş vakit namaza bağlı olan sünnetler, ramazan geceleri kılınan teravih namazları, kuşluk namazları, gece namazları başlıca nafile namazlardır.
Namaz Vakitleri [değiştir]Her namaz, kendi vakti girdikten sonra kılınır. Vakti girmeyen namaz kılınmaz. Her namazın kılınma vakti, kendi vakti girdikten sonra başlar, bir sonraki namazın giriş vaktine kadar devam eder.
Namazların her birinin belirli vakitleri vardır. Her namazın kendi vaktinde kılınması şarttır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
Namaz; mü'minler üzerine vakitlenmiş olarak (süreli-sınırlı zaman aralığında) yazılıdır." [4]
Namaz vakitleri şu şekildedir :
Sabah Namazı : Fıkıhçılar bu namazın vakti için sabaha karşı tan yerinin ağarmaya başlamasından, Güneş'in doğmasına kadar olan zamandır. 49.5° enleminin kuzeyinde bu ölçüt yılın altı ayında geçersizdir, buralarda altı ay boyunca gündoğumu olmaz. Öğle Namazı Fıkıhçılar, Kur'an'ın bu açık tanımna rağmen iki farklı görüş belirtirler; Güneş'in en tepede olduğu andan her şeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır. İkindi Namazı "ikindi" "ikinti" sözcüğü Türkçe'de "ikinci" sözcüğünün başka söylenişidir. Bu namaz adını, bu namaz vakti için fıkıhçılarca öğlenin ikinci vakti sayılmasından kaynaklanır. Fıkıhçılara göre, öğle namazı vaktinin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır. Akşam Namazı (Arapça: صلاة المغرب Salatü'l Mağrib): Fıkıhçılara göre, Güneş battıktan sonra başlayıp güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık kayboluncaya kadar olan zamandır. Yatsı Namazı : Fıkıhçılara ve hadisçilere göre, Akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlayıp sabah namazının vakti girinceye kadar devam eden zamandır. Eski fıkıh kitapları Salatü'l Işayı ikiye ayırırlardı, ilkine Işa-ı Evvel, Akşam namazı; ikincisine de Işa-ı Ahir, Yatsı namazı derlerdi. Vitir Namazı: Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır. Teheccüd Namazı:Gece kılınan bir namazdır. Cuma Namazı: Öğle namazı vakti içinde vaktin başlama anından başlayarak, yerel yetkilinin belirlediği saatte topluca kılınır. Cuma Suresi, 1 ayetine göre "Ey o iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda/namaz için toplandığınızda, Allah'ın zikrine koşun." denmesi yüzünden, Cuma günü kılınan Öğle Namazı tam vaktinde kılınmalıdır. Kur'an'a göre; Cuma günü haftalık toplantı günü olduğundan, Cuma günü namazı mülki ya da siyasi otorite kıldırır, Cuma günü kılınan Öğle namazına Cuma namazı denir. Bu namaza sonradan, Cuma namazının belli mesafe içinde tek yerde, ayni zamanda kılınması gerekliliği yüzünden, eşzamanlı olamaz kaygısıyla, ayrıca yeniden standart öğle namazı eklenmiştir. Oysa şimdiki fıkıhçılar neredeyse herkesin kolunda bile saat olmasını delil göstererek, artık bu kaygının gereksizliğini söylemektedirler. Teravih Namazı: Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınabilen sünnet bir namazdır. Bayram Namazı: Bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika geçtikten sonra başlayıp güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır. Evvabin Namazı: Akşam namazı ile yatsı namazı arasında kılınır.(WİKİPEDİA) Namaz Kılınması Sakıncalı Olan Vakitler
Sünni fıkıhçılar ve hadisçilere göre Güneş'e tapanların ibadet vakitlerinde namaz kılmak mekruhtur.
Bu vakitler :
Güneş doğarken saat sekizde Güneş tam tepe noktasına gelirken. Güneş açarken. (Bkz : Kerahat vakti)
Rekat kavramı [değiştir]Rekat namazın bir kıyam, bir rüku ile iki secdeden ibaret herbir bölümünün adıdır.
Namaz'ın kılınış ve tamamlanışı [değiştir]Niyyet, euzü besmele ile namaz kılmaya niyyet edilir. Örnek "fecir salatını ikamet etmeye / sabah namazını kılmaya" diye. Kıbleye yönelme, Bakara 2/142-150 ile Yunus 10/87 ayetleri gereği namaz kılarken Kabe'ye yönelinir. Kıyam, ayakta durulur. Namazdaki, zikirdeki, duadaki "Kıyam" ile ilgili ayetler Alu İmran 3/39,191; Nisa 4/103; Yunus 10/12; Zümer 39/9; Hac 22/26; Furkan 25/64. Mezhepsiz bazı kişilere göre -bu ayetlere rağmen- yalnızca farz namazlar için gereklidir, nafile, sünnet, mendup, müstehab ... namazlar için "kıyam" gerekli değildir. İftitah (Başlama) Tekbiri Kıyam sırasında İftitah tekbiri alınır, çok eski İslamlık'tan önceki bir gelenekten olarak, şart olmaksızın eller iki yana kaldırılır, Tekbir alınır/ "Allahü ekber" denir.
Kıraat (Okuma) Gene Kıyam sırasında İfittah tekbiri'nden sonra Kıraat edilir, Müzzemmil Suresi 20. ayet gereği, Kur'an'dan kolaya gelen/bilinen bir kısım okunur. (Resulullah Muhammed SS, Siyer aktarımına göre "fatihasız namaz olmaz", "fatiha yedi ayettir" demiştir.
Rüku (Eğilme) Kıraat'tan sonra, tekbir ile Rüku edilir. Rüku, dik durma/dikilme durumunun bozulması demektir, hafifçe kamburlaşmak demektir. Bu sırada Tesbih edilir/ "Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye'l Azim" denir. Rüku'dan sonra yeniden doğrulurken gene Tekbir getirilir/ "Allahü ekber" denir. Sonra da tekbir ile secdeye gidilir. "Rüku" ile ilgili ayetler Bakara 2/43,125; Alu İmran 3/43; Maide 5/55; Tevbe 9/112; Hac 22/26,77; Sad 38/24; Fetih 48/29; Mürselat 77/48.
Secdeteyn (Fıkıhçılara göre Sücud), iki kez alnını yere değdirmek demektir. Bu sırada Tesbih edilir / "Sübhanallah ya da Sübhane Rabbiye'l a'lâ" denir. "Secde" ile ilgili ayetler Bakara 2/125; Alu İmran 3/43, 113; Nisa 4/102; Hac 22/26,77; Şuara 26/219; Zümer 39/9; Tevbe 9/112; "secdeteyn"de tesbihat ile ilgili ayet Araf 7/206; Hıcr 15/98; İnsan 76/26; Kaf 50/40 Ka'de (Oturuş) Secdeteyn sırasında iki secde arasında mecburi Ka'de / oturuş vardır. İki secde arsında gene secdeden kalkarken ve giderken tekbir alınır. "Ka'de" ile ilgili ayetler Alu İmran 3/191; Nisa 4/103; Yunus 10/12 "Secdeteyn" den sonra gene Tekbir ile İkinci Kıyam'a kalkılır / ayağa kalkılır. İkinci Kıyam'da gene istenirse Kur'an'dan kolaya gelen bir kısım Kıraat edilir. Sonra [Tekbir]] ile [Rüku]] edilir, [Tesbihat]] edilir. Tekbir ile Kıyam edilip, Tekbir ile Secdeteyn'e gidilir, Tesbihat edilir. İkinci secde bitince istenirse Kıraat edilir. Vahiy Başyazmanı Zeyd bin Sabit, Resulullah'ın bu sırada Kur'an'dan sure okuduğunu nakletmektedir. Bu Kıraat yapılsın ya da yapılmasın, çevredekilerin namazın bittiğini anlaması için, önünden kimsenin geçmemesi engelinin kalktığını gösterilmesi için sağ ve sola Selam verilir / bu yalnızca "selam" sözcüğünden ibarettir. (EsSelamü aleyküm ve rahmetullah.)
Namazın Şartları [değiştir]Manevi Temizlik (Hadesten Taharet): Namazdan önce abdest, gerekli hallerde ise gusül abdesti almak. Maddi Temizlik (Necasetten Taharet): Namaz kılacak kişinin, bedeninde, üzerindeki elbisede ve namaz kılacağı yerde pislik varsa bunları temizlemek. Örtünmek (Setr-i Avret): Namaz kılacak kişinin vücudunda örtünmesi gereken yerleri örtmesi. (Erkeklerin göbek ile diz kapağı arasını (dizkapağı dahil), Kadınların yüz, el ve ayaklardan başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerekir) Kıbleye Dönmek (İstikbal-i Kıble): Namazı kıbleye dönerek kılmak. (Bkz : Kıble) Vakit: Namazları kendi vakitleri içinde kılmak gerekir. Vakti gelmeden bir namazı kılmak caiz değildir. Niyet Etmek: Hangi namazı kıldığını bilmek ve kalbinde hatırlamaktır. Niyetin dil ile söylenmesi sünnettir.
NAMAZIN VAKTİ İLK SÜNNET FARZ SON SÜNNET VİTİR TOPLAM SABAH 2 2 - - 4 ÖĞLE 4 4 2 - 10 İKİNDİ 4 4 - - 8 AKŞAM - 3 2 - 5 YATSI 4 4 2 3 | |
| | | | namazın önemi | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |