DEFİNECİLER AKADEMİSİ
ÖNCELİKLE SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ...
SİTEMİZDEN YARARLANMAK İÇİN ÜYE OLUNUZ..
AKSİ TAKTİRDE SİTEMİZİN İÇERİĞİ TAM OLARAK GÖRÜNMEYECEKTİR...
DOLAYISI İLE SİTEMİZDEKİ İŞLENMEKTE OLAN KONULARI ve KONULARA YAPILMIŞ OLAN YORUMLARI GÖREMEZSİNİZ.
PAYLAŞIMLARA KATILAMAZSINIZ PAYLAŞIM YAPAMAZSINIZ ..
SİZ GELİN EN İYİSİ ÜYE OLUN...
SIKINTI ZORLUK YAŞAMAYIN..
LÜTFEN GEÇERLİ MSN ADRESİ VERİN..
ÜYE OLDUKTAN SONRA TÜM REKLAMLAR ENGELLER GİZLENECEKTİR..
SANAL ALEMİN NİMETLERİNDEN FAYDALANARAK GİZLENEREK KÜFÜR KAFİR ETMEKLE İNSANLARI KIRMAKLA İNCİTMEKLE AŞAĞILAMAKLA BİR YERE VARILMAZ O SİZİN YETİŞTİRİLME ŞEKLİNİZİN AHLAK YAPINIZIN BASİTLİĞİNİZİN İNSAN OLAMAMANIZIN VERDİĞİ BİR ÖLÇÜYÜ GÖSTERİR..
LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...

SAYGILAR : SİTE YÖNETİMİ

DEFİNECİLER AKADEMİSİ
ÖNCELİKLE SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ...
SİTEMİZDEN YARARLANMAK İÇİN ÜYE OLUNUZ..
AKSİ TAKTİRDE SİTEMİZİN İÇERİĞİ TAM OLARAK GÖRÜNMEYECEKTİR...
DOLAYISI İLE SİTEMİZDEKİ İŞLENMEKTE OLAN KONULARI ve KONULARA YAPILMIŞ OLAN YORUMLARI GÖREMEZSİNİZ.
PAYLAŞIMLARA KATILAMAZSINIZ PAYLAŞIM YAPAMAZSINIZ ..
SİZ GELİN EN İYİSİ ÜYE OLUN...
SIKINTI ZORLUK YAŞAMAYIN..
LÜTFEN GEÇERLİ MSN ADRESİ VERİN..
ÜYE OLDUKTAN SONRA TÜM REKLAMLAR ENGELLER GİZLENECEKTİR..
SANAL ALEMİN NİMETLERİNDEN FAYDALANARAK GİZLENEREK KÜFÜR KAFİR ETMEKLE İNSANLARI KIRMAKLA İNCİTMEKLE AŞAĞILAMAKLA BİR YERE VARILMAZ O SİZİN YETİŞTİRİLME ŞEKLİNİZİN AHLAK YAPINIZIN BASİTLİĞİNİZİN İNSAN OLAMAMANIZIN VERDİĞİ BİR ÖLÇÜYÜ GÖSTERİR..
LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...

SAYGILAR : SİTE YÖNETİMİ

DEFİNECİLER AKADEMİSİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DEFİNECİLER AKADEMİSİ

DEFİNE DEFİNECİLİK VE KOLEKSİYONERLİK TREASURE, ANT ANCİENT COİNS
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  DEFİNE İŞARETLERİ VE ANLAMLARIDEFİNE İŞARETLERİ VE ANLAMLARI  
DEĞERLİ ÜYE ARKADAŞLARIMIZ YENİ YÖNETİMLE DEĞERLİ ÜYE ARKADAŞLARIMIZLA HER KONUDA BİLGİ ALIŞ VERİŞİNDE BULUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ İYİ FORUMLAR
DEGERLİ ÜYELERİMİZ DİĞER KOLEKSİYONERLER SİTEMİZDEDE ÜYE KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR HANGİ KATAGORİDE KOLEKSİYON YAPIYORSANIZ VE ELİNİZE GEÇEN SİKKE VE OBJELERİNİN ORTALAMA FİYATLARINI ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ BİZE AİT OLAN wwwdefinecilerkulubu.com ADRESİNE ÜYE OLARAK PAYLAŞIMLARINIZI YAPABİLİRSİNİZ..
En iyi yollayıcılar
catterpillar (457)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
kepenekli çoban (370)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
BURAKBEY (347)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
hattap (345)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
aslan54 (300)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
MAMİ (266)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
SİMBAT (154)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
menderes1278 (153)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
selim (111)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
aslicix67 (109)
allakın kelamı kuran Vote_lcapallakın kelamı kuran Voting_barallakın kelamı kuran Vote_rcap 
kontrol paneli
allakın kelamı kuran ConfigureProfiliniz
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar
allakın kelamı kuran Kwalletmanager Sosyal
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
allakın kelamı kuran Newmsg Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
allakın kelamı kuran Kthememgr
Gözlenmiş Konular
Kimler hatta?
Toplam 4 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 4 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 12:23 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» Kahpe saldırı bezele karakol baskını
allakın kelamı kuran Icon_minitimeSalı Şub. 01, 2011 1:31 am tarafından kepenekli çoban

» Ashab,ı Kehf,
allakın kelamı kuran Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 3:50 am tarafından kepenekli çoban

» ÖNERİLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZ
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Ocak 20, 2011 1:28 am tarafından kepenekli çoban

» DEFİNECİLİK İŞİ PROFESYONELCE YAPILIR RUHSATLI VE BİLİNÇLİ
allakın kelamı kuran Icon_minitimePaz Ocak 16, 2011 7:26 am tarafından sakin adam

» İKİNCİ EL CİHAZ ALIM SATIMI VE TAKASI
allakın kelamı kuran Icon_minitimePaz Ara. 26, 2010 2:17 am tarafından kepenekli çoban

» ücretsiz vbullettin sitesi kurmak resimli anlatım,,
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 4:18 am tarafından menderes1278

» ITALYA ROMA NARNI
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 12:26 am tarafından kepenekli çoban

» İlginç bir saat‏
allakın kelamı kuran Icon_minitimePtsi Kas. 29, 2010 11:41 pm tarafından Misafir

» Büyük Sırrın Arkeolojik Keşfi: Nuh Tufanı.
allakın kelamı kuran Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 5:15 am tarafından kepenekli çoban

» BULANLAR BULUYOR AMA TEK TEK AMA FARKLI ŞEKİLLERDE
allakın kelamı kuran Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 4:20 am tarafından Misafir

» Rüyada Define Görmek.
allakın kelamı kuran Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 3:52 am tarafından Misafir

» kıyamet günü
allakın kelamı kuran Icon_minitimeC.tesi Kas. 27, 2010 4:34 am tarafından Misafir

» AYAK İŞARETİ (çözülmüş)
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 11:27 pm tarafından kepenekli çoban

» 7 DELİK Lİ TAŞ ve TAŞ YIĞMA
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 7:04 pm tarafından Misafir

» Arkeolojik Terimler Sözlüğü.
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 2:18 am tarafından menderes1278

» MEZAR ÖRNEKLERİ VE MEZARDAN ÇIKAN HEDİYELERİ
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 11:52 pm tarafından Misafir

» bir ruhsatlı define kazısından hikayeler
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 3:38 am tarafından Misafir

» 3 Yaşında Define Buldu..
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 2:43 am tarafından Misafir

» Göz testine buyrun... !!!!
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 2:16 am tarafından Misafir

» FAYDALI LİNKLER
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 8:43 am tarafından kepenekli çoban

» Define Arama İle İlgili Yasal Dayanaklar.. "Define arama ruhsatnamesi"
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:23 am tarafından menderes1278

» Bulunan Defineye Paha Biçilemiyor
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:07 am tarafından Misafir

» ALAN TARAMALAR ,,
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:02 am tarafından Misafir

» minelap 4500
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 4:00 am tarafından kepenekli çoban

» burada ne görüyorsunuz
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 2:43 am tarafından Misafir

» Cennet annelerin ayakları altındadır
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 1:15 am tarafından menderes1278

» MEYVA YETİŞTİRİCİLİĞİ
allakın kelamı kuran Icon_minitimeC.tesi Kas. 20, 2010 12:23 am tarafından Misafir

» Piramitlerin Sırrı.
allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Kas. 19, 2010 7:17 pm tarafından Misafir

» Denizli-sandıras dağı-define hayaliyle gölü boşalttılar
allakın kelamı kuran Icon_minitimePerş. Kas. 18, 2010 2:40 am tarafından kepenekli çoban

» Tarihten en güzel laf koymalar
allakın kelamı kuran Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 7:14 pm tarafından Misafir

Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
google
hitsaati web trafik hizmetleri
döviz
HABERLER
KOD
hava durumu


 

 allakın kelamı kuran

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:15 pm

Kur'an Mahluk Değil, Allah Kelamıdır!




allakın kelamı kuran Quran




Kur'an-ı Kerim, mushaflarda yazılıdır, kalblerde mahfuzdur, li­sanlarda okunan kelamdır.
Burada Kur'an'dan maksat, Allah Teala'nın kelam-ı nefsisidir. Mushaflarda yazılan, kalblerde mahfuz bulunan ve lisanlarda oku­nan kelam bu nefsi kelama delalet eder.



Bu kelamın Allah'a nisbet edilmesi, Allah'ın sıfatı olma­sıdır. Nisbetin gerçek manası, yani bu lafzı kelam, Allah'ın yaratıklarından olup yaratıkların telinlerinden değildir, demektir. Bu takdirde kelamı lafzi'yi Allah'tan nefyetmek sahih olmaz. Oysa mu­nazara ve munakaşalar, yalnız Allah'ın kelamına karşı yapılmakta­dır.
Bu icazı taşıyan da kelam-ı lafzidir. İşte bu sebeple abdestsiz ve cunub kimselerle hayız haldeki kadınların kelam-ı lafzı olan Kur'an-ı Kerim'e dokunmaları yasaktır.
Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamber sallellahu aleyhi vesellem üze­rine indirilmiştir.
Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamber'e muhtelif durumlarda muhtelif şekillerde tek ve mürekkeb harfler vasıtasıyla indirilmiştir. Buna işareten Cenabı Hak şöyle buyuruyor:
Rablerinden kendilerine gelen ihtarı, hep eğlenerek dinliyor.” (Enbiya: 2.)
Burada muhdes kelimesinden maksat, Kur'an ayetlerinin indirilmesidir. Allah'ın nefsi kelamı intikalden munezzehtir.
Bizim Kur'an'ı telaffuz edişimiz yaratılmıştır. Kur'an'ı yazma­mız ve onu okumamız da yaratılmıştır.
Allah'ın Kelam-ı Nefsisi olan Kur'an Allah kelamıdır, yaratıl­mış değildir.



Zira emretmek, yasaklamak, bir şeyden haber vermek isteyen kişi önce içinden buna dair bir mana bulur, sonra bu manaya ibare ile yazı yahut işaret ile delalet eder.


Sonra bil ki Eş'ari'nin mezhebi şudur:
Allah’ın nefsi kelamının harikulade olarak işitilmesi caizdir. Nitekim Bakıllani de bu noktaya tenbih etmiştir, fakat bu görüşü Ebu İshak el-İsfirayini reddetmiştir. Şeyh Ebu Mansur el-Maturidi'nin tercih ettiği görüş budur. Cenab-ı Allah'ın:
Eğer (taarruza uğrayan) muşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver, ta ki Allah'ın kelamını dinlesin.”(Tevbe 6)
Burada Allah kelamını dinlesin sözünden maksat, Allah'ın nefsi kelamına delalet eden sözler demektir. Musa aleyhisselam, Allah'ın nefsi kelamına delalet eden ses işitmiştir. Fakat bir melek aracılığı olmaksızın ve yazılı bir vasıta bulunmaksızın harikulade bir şekilde meydana geldiği için, Musa aleyhisselam “Kelimullah Allah ile konuşan”adına tahsis edilmiştir. Nitekim Cenab-ı Hakk'ın şu kavli de buna delalet etmektedir.
Nihayet oraya varınca, bereketli yerdeki vadinin sağ kıyısın­dan, ağaç tarafından şöyle nida edildi: Ey Musa! Gerçekten ben alemlerin rabbi olan Allah'ım.” (Kasas: 30)



İmam Azam “El-Vasıyye” adlı kitabında şöyle diyor:
Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın kelamı, sıfatı, vahyi ve O'nun indirmesi olduğunu, zatının ne aynı ne de gayrı olduğunu ikrar ederiz. Belki Kur'an-ı Ke­rim gerçekten mushaflarda yazılan, lisanlarda okunan, kalblerde mahfuz bulunan, fakat buralara hulul etmeyen bir sıfatıdır. Harf­ler, harekeler, kağıt, yazı bunların hepsi yaratılmıştır. Çünkü bunlar, kulların işleridir. Allah'ın kelamı ise yaratılmış değildir. Çünkü yazı, harfler, kelimeler ve ayetlerin hepsi kulların ihtiyacına binaen Kur'an okumaya birer alettir. Allah'ın kelamı ise kendi zatı ile kaimdir. An­cak Allah'ın kelamının manası ise bu ayetler vasıtasıyla anlaşılır. “Allah'ın kelamı yaratılmıştır” diyen kimse kafir-i billah'tır. Allah Teala, mabuddur. Yani kendisine ibadet edilendir, Allah'ın kelamı ise okunur, yazılır, Allah'ın zatından ayrılmadan ezberlenir."


Fahr'ul İslam demiştir ki; İmam Ebu Yusuf'un şöyle dediği sahih rivayetle sabittir:
Kur'an'ın yaratılması meselesinde İmam Azam Ebu Hanife ile munazara ettim, sonunda ikimizin görüşü şu noktada birleşti: “Kur'an'ın yaratılmış olduğuna hükmeden kafirdir.
Bu söz, İmam Muhammed'den de sahih bir rivayet olarak sabit olmuştur.
İlim adamları kelamullah konusunda ancak şöyle söylenebileceğini zikretmişlerdir:
Kur'an, Allah'ın kelamıdır, yaratılmış değildir.”


Bizimle Mutezile arasındaki ihtilaf, Allah'ın kelam-i nefsisinin nefyi veya isbatı konusuna dönüyor. Yoksa biz, Kelamullah'ın sözle­rinin ve harflerinin kadim olmasına hükmetmiyoruz. Onlar da Nef­si kelamın yaratılmış olduğuna hükmetmiyorlar. Bizim delilimiz da­ha önce geçtiği üzere; “Peygamberlerden tevatur yolu ile ve icma ile Allah'ın kelam sahibi olduğu sabit olmuştur. Bunun manası; Allah Teala'nın kelam sıfatı ile vasıflanmasından başka bir şey değildir. Yaratılmış olan Kelimullah'a ait sözlerin Allah'ın zatı ile kaim olma­sı mümkün değildir. Öyle ise Allah'ın, kadim olan nefsi kelamı sabit olmuştur.
Mutezile'nin, Kur'an, Yaratılmışların sıfatı ile vasıflanmıştır; di­yerek telifi, tanzimi, inmesi, indirilmesi, arapça olması, işitilmesi, fasih ve muciz olması gibi yaratılmış varlıkların sıfatları ile vasıflan­mış olmasını ileri sürmeleri yukarıda belirtilen Hanbeliler aleyhine delil olur; bizi hiç ilgilendirmez. Çünkü biz Kur'an'ın nazmının hadis (yaratılmış) olduğu ile hükmediyoruz. Esas söz, kadim'in manasındadır. Mutezile için Allah'ın konuşucu olduğunu inkar etmek müm­kün olmayınca, ses ve harfleri mahallinde kitabet şekillerini Levh-i Mahfuz'da yaratıcı manasında konuşur olduğuna meyletmişlerdir. Halbuki sen, hareketi yaratanın değil de hareket kendisi ile kaim olan kişinin muteharrik (hareket eden) olduğunu bilirsin.
Ancak bir ayette iki çeşit kıraat bulunsa, her bir okunuşun di­ğerinden farklı manası varsa, Allah Teala, iki mananın her ikisi ile de konuşandır. O iki kıraat, iki ayet yerine geçer. Eğer iki karaatın manaları,bir ise, o takdirde Cenabı Allah bu iki manadan biri ile ko­nuşmuştur, fakat iki türlü okunmasını caiz görmüştür. Bu görüşü fakih Eb'ul-Leys es-Semerkandi de zikretmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: Geri: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:16 pm

Bil ki, şüphesiz Sahabe ve Tabiun ve diğer muctehidler (Allah on­lardan razı olsun), Allah'ın sıfatlarından her birinin, zatının ne aynı ne de gayrı olduğunda ittifak etmişlerdir. Şarih de bunu bu şekilde zikretmiştir. Bunun manası şudur: Allah'ın sıfatları, zihindeki mef­hum itibariyle Allah'ın aynı değildir; harici varlık itibariyle de Al­lah'ın zatının gayrı değildir. Zira sıfatın manası zatın manasının baş­kası değildir. Ancak, sıfatlar, kainattaki tezahürleri itibariyle Al­lah'ın zatına mugayir değildir.
Hulasa, Allah'ın kelamı, O'nun sıfatlarındandır. Allah da zatı ve sıfatları ile kadimdir. Kadim oluş, baki kalmayı gerektirir. Zira ka­dim olduğu sabit olanın yok olması muhal olur. Nitekim bu mana Al­lah Teala'nın şu kavlinden de istifade edilmiştir. Allah Teala şöyle buyuruyor:
O, evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid 3)


Ay için seyir menzilleri tayin ettik. Öyle ki, kurumuş eski hur­ma dalında olduğu gibi yay şeklini almıştır.” (Yasin 39)


Bu ayette “Urcun el-Kadim” yani eski hurma dalı şeklinden mak­sat, ikinci yay biçimindeki şeklini alınca evvelki eski oluyor, demek­tir. Yenisi bulununca eskisine kadim deniliyor. Yine Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
Bir de kafirler, iman edenler hakkında şöyle dediler: Eğer o pey­gamber hayırlı olsaydı, bizden evvel (fakir ve biçareler) ona koşmaz­lardı demekle maksatlarına erişemeyince de şöyle diyecekler: Bu Kur'an eski bir yalandır.” (Ahkaf 11)

Yani zaman bakımından evveldir. Sonra şüphe yoktur ki, kadim, önce gelen manasında kullanıldığı zaman, yaratılmışlardan önce olan her şeyin başkalarından önce olması gerekir. Lakin Allah Teala'nın isimleri, Allah'ı medheden hususi bir manaya delale't eden Esma-i husnasıdır.
Tekaddum sözü lugat manasında mutlaktır, bütün yaratılmışlardan önce gelmek manasına tahsis, edilmiş değildir. O zaman Allah'ın Esma-i Husnasından olamaz. İşte bu sebeple Şeriat, Evvel, ismini zikretmiştir ki bu isim, kadim isminden daha güzeldir. Çünkü evvel ismi, sonradan gelenlerin ona döndüğünü, tabi olduğu­nu bildirir. Kadim sözü bunun aksidir. Ancak şu var ki. Cenabı Al­lah, evvel manasını şamil olan kadim manasında ekmel ve tek olun­ca, kelam alimleri kadim ismini Allah'a ad olarak vermişlerdir. Bu noktada düşün.
Sonra Kayyum sıfatı ezeli ve ebedi manasına delalet eder. Ka­dim sözü ise bu manaya delalet etmez. Kayyum sıfatı, yine Allah Teala'nın kendi kendine var olduğuna da delalet eder. İşte bu, Allah Teala'nın Vacib'ul-vucud olduğunun manasıdır. Bu ince manaları ta­şıdığı için “Hayyul-Kayyum” isminin ism-i Azam olduğu söyleniyor. Hz. Peygamber'den sahih olarak rivayet edilen şu hadis-i şerif de bu manayı takviye eder. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyuruyor:
“Cenab-ı Hakk'ın (Allahu La ilahe illa huvel-hayyul-kayyum) sö­zü Kur'an'daki ayetlerin en büyüğüdür”
Bu iki ismin Esma-i hüsna'nın medarı oldukları da ism-i azam ol­duklarını yine takviye eder. Bütün esma-i hüsna'nın manaları bu iki kelimeye dayanır. Zira hayat sıfatı, bütün kemal sıfatlarının varlığı­nı gerektiriridir. Esma-i hüsna'dan hiçbiri Kemal sıfatının dışında kalmaz. Kalacak olsa bu ancak hayat sıfatının zayıflığı sebebiyle ol­ması gerekir. Allah Teala'nın hayatı, hayatların en mükemmel ve tamamı olunca, onu ispat ederken bütün kemal sıfatlarını ispat etmek gerektir.
Kayyum ismi, Allah Teala'nın tam zengin olmasını, tam kudret sahibi bulunmasını ve gerek zatında, gerek sıfatında yaratma ve yar­dım etme bakımından bir isimdir. Şüphesiz Cenabı Allah, kendi zatı ile kaimdir, hiçbir suretle başkalarına benzemez. Başkalarını da ayakta tutan odur. Allah'ın kudreti olmadan hiçbir şey ayakta dura­maz. İşte bu sebeple bu iki sıfat, en mükemmel bir tarzda kemal sı­fatı olarak sayılmıştır. Bunların ikisinin İsm-i Azam olmaları uzak ihtimal değildir. Allah Teala en iyi bilendir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: Geri: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:16 pm

Allah'a Hiç Bir Şey Benzemez:


Allah Teala'ya benzeyen hiçbir şey yoktur. Allah, işitici ve görücüdür.
Bu metinde “hiç bir şeye benzemez” sözü, Allah Teala'yı yaratıklara benzeten Muşebbihe taifesini red için söylenmiştir. İşitici vs gö­rücüdür, sözü de Allah Teala'yı bir iş yapmamakla tatil eden “Muattıla” taifesine reddiye vardır.


Buhari'nin hocası Nuaym b. Hammad el-Huzai şöyle diyor:
Zat veya sıfat bakımından herkim Allah Teala'yı yaratıklardan herhangi birine benzetirse kafirdir. Kim Allah Teala'nın kendisine vasfettiği sıfatlarını inkar ederse, yani Allah Teala'nın zati ve fili sıfatlarını inkar ederse yine kafirdir.”
Bu konuda İmam Tahavi de şöyle diyor:
Kim sıfatları reddetme ve Allah'ı yaratıklara benzetme hastalığın­dan korunmazsa doğru yoldan kayar ve Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmede isabet etmez.”
Sonra Cenabı Allah'ın:
Hiçbir şey Allah gibi değildir.” (Şuura 11) buyuruğunun tefsiri konusun­da ilim adamlarının söylediklerinin hulasası şudur:
Bu ayetle muba­lağa kasdedilmiş değildir. Yani benzeri farz edilecek olsa Allah Teala'nın misli gibi bir misil yoktur. Nerde kaldı ki kendi benzeri olsun.
Sonradan olma varlıkların AllahTeala'nın ezeli ve ebedi olan zatı ile kaim olmasının muhal oluşu akli ve şer'i delillerle bilinmektedir. İşte bu sebeple Allah Teala'nın Kelam sıfatı kadimdir. Yaratma sıfatı da yine kadimdir. Fakat bu sıfatların taalluk ettikleri yaratıklar ise hadistir, kadim değildir.
Bir nushada “Allah mutekellim idi” sözü, “Allah Yaratıcı idi” sözünden sonradır. Yaratmaya taalluk eden cüm­le itiraziyedir. Musa aleyhisselamın yaratılmasının mahlukatı ya­ratma esnasında meydana geldiğini bildirmek içindir. Durum böyle olunca söz konusu durum nasıldır?
Cenabı Allah; Musa aleyhisselam ile konuşunca, ezelde kendisinin sıfatı olan Kelam ile konuşmuştur!
Yani Allah Teala, Musa aleyhisselam ile kadim, ezeli ve akdes olan kelamının mazmunu ile konuşmuştur. Nitekim buna dair keli­meleri Levh-i Mahfuz-i Enfes'te yerleri, gökleri ve canlıları yaratmadan evvel nakş etmiştir. Sonradan bu kelimelere uygun olarak onunla konuşmuştur. İşte sonradan meydana gelen bu yazılmış ke­limeler ve Musa aleyhisselam'ın o meşhur ağaçtan işittiği sözler ise yaratılmıştır. Ancak bu sözler, Allah Teala'nın hakiki, ezeli sıfatı olan kelamının delilleridir.
“Akidet'ut-Tahavi” adlı kitabın şarihi şöyle diyor:
İmam Azam'ın: Musa, kendisiyle konuşacağımızı vaad ettiğimiz zamanda ge­lince Rabbi ona kelamını söyledi.” (A'raf 143)
İmam Azam'ın yukarıdaki sözü, Allah'ın kelam sıfatının kendisi ile kaim bir mana olduğunu, Allah kelamının işitilmesinin tasavvur edilemiyeceği, Ebu Mansur el-Maturidi'nin de dediği gibi, Allah Teala ancak sesi havada yaratır, diyen arkadaşlarına red olduğu an­laşılmaktadır.
Yine imam Azam'ın: “Kelam sıfatı Allah Teala'nın sıfatlarındandır.” sözü Allah Teala, mutekellim sıfatı ile vasıflanmış değilken son­radan bu sıfat kendisi için meydana gelmiştir, diyenlere bir red ce­vabıdır.
Hülasa, Mutezile'nin delil olarak ileri sürdüğü Allah Teala'nm meşiet ve kudreti ilgili kelam üzerine delalet eden ve Allah dilediği zaman konuşur, zaman zaman konuşur, tarzında ileriye sürdüğü de­lil doğrudur; kabul edilmesi lazımdır; onunla hükmetmek gerekir. İşte her iki taifenin doğru olan ve şeriata da akla da uygun olan sözlerini kabul etmek lazımdır. Bu gerçek sözdür. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle duada bulunmuştur:
Allah'ın tam olan kelimelerine sığınının.” Halbuki Hz. Peygamber yaratılmış bir şeye sığınmamıştır. Belki o söz: “Senin rızana sığınırım, Allah'ın iz­zet ve kudretine sığınırım.” sözü gibidir.
Hanefilere ait muteahhirin'in (sonradan gelen alimlerin) çoğunluğu, Kelam sıfatının tek bir ma­na olduğu, çoğunluğu, parçalanma ancak delaletlerde meydana geldiği, medlulda (manada) meydana gelmediği düşüncesindedirler. Bu iba­reler yaratılmıştır. Bu ibarelere Allah kelamı adı verilmesinin sebe­bi, Allah kelamına delalet ettiği içindir. Allah kelamına delalet eden ibareler eğer Arapça ile ifade edilirse Kur'an'dır. ibranice ile anlatılırsa Tevrat'tır, ihtilaf ibarelerdedir, kelamın kendisinde değildir. Adı geçen alimler, bu ibarelere mecazi olarak Allah kelamı söylenir, de­mişlerdir. Bu söz ise yanlıştır. Çünkü bu sözün gereği şudur: Allah Teala'nın:
Zinaya yaklaşmayın.” sözünün manası “Namazı dosdoğru kılın.” ayetinin manası olur; Ayet'el Kursi'nin manası da Mudayene ayetinin manası, İhlas suresinin manası ise Tebbet Yeda suresinin manası olması lazımgelir.
İmam Azam hazretleri sonra şöyle demiştir:
“Bir kimse, Mushaflarda yazılı olan sözlerin Allah kelamından ibaret olduğunu, yahut Allah kelamını hikaye ettiğini söyleyip Allah kelamı olmadığını söylerse Kitaba, Sünnet'e ve Selefe aykırı hareket etmiş olur. Tahavi'nin sözü, “Allah kelamı bir manadır, onu. Allah'tan işitmek tasavvur edilemez, işitilen, okunan ve yazılan sözler ise Allah kelamı değildir, ancak bir manadan ibarettir.” diyenlere reddiyedir.
Zira Tahavi di­yor ki: “Allah'ın kelamı kendindendir, keyfiyetsiz başlamıştır. Yani Allah'ın nasıl konuştuğunu biz bilemeyiz. Tahavi'nin dışındaki selefilerden bu şekilde söyleyenler de vardır: Allah kelamı kendinden başlamıştır, kendine döner. Kendinden başlar tabirini kullanmaları­nın sebebi şudur: Mutezile taifesinden Cehmiye ve diğerleri şöyle di­yorlar: “Allah Teala, kelamı bir yerde yaratmış, onu yine bu yerde takdir etmiştir. İşte bu sebeple Selef alimleri: “Kelam sıfatı Allah'dan başlamıştır” demişlerdir. Yani Allah Teala kelamı ile konuşur, kelamı kendinden başlamıştır, bazı yaratıklardan başlamış değildir. Nite­kim Cenabı Hak bu konuda şöyle buyuruyor:
Bu Kur'an, Rahman ve Rahim olan Allah tarafından indirilmiş­tir.” (Fussilet 2)
Kur'an Allah'a dönecektir, sözlerinin manası hadis-i şeriflerde de beyan buyurulduğu gibi, kalblerden ve mushaflardan kaldırılacak­tır. Bana göre, doğrusu, Kur'an Allah'a dönecektir, sözünün manası şudur: Kelamının keyfiyyetinin tafsilatı ile ilgili bilgi ona dönecektir; maksadının hakikatinin kunhu de ona dönecektir.
Musa aleyhisselam; Allah'ın kelamını işitmişse, O'nun hepsini, yahut bir kısmını duymuştur, şeklinde tasavvur edilemez.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: Geri: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:17 pm

Allah'ın Sıfatları Kullar Gibi Vasıtalı Değildir:


Allah'ın bütün sıfatları ezelde vardır. Yaratıkların sıfatları böyle değildir. Allah bilir, fakat bizim bilgimiz gibi değil. Allah'ın gücü yeter, fakat bizim gücümüz gibi değil. Allah görür, fakat bi­zim gördüğümüz gibi değil. Allah, konuşur, fakat bizim konuşma­mız gibi değil. Bizler aletler, uzuvlar ve harfler yardımı ile konu­şuruz. Allah Teala ise aletsiz ve harfsiz olarak konuşur. Harfler ya­ratılmıştır. Allah Kelamı ise yaratılmış değildir.
Allah Teala'nın bilgisi bizim bilgimiz gibi değildir. Bizler eşyayı aletler yardımıyla ve anladığımız kadarıyla zihinlerimizde meydana gelen şekilleri tasavvur etmek suretiyle biliriz. Allah Teala ise, eşyanın hakikatlerini bütünü ile, parçası ile, açığı ve gizlisi ile, zati olan samedi ve ebedi olan ilmi ile bilir. Allah Teala'nın kudreti bizim gücümüz gibi değildir. Çünkü Al­lah'ın kudreti kadimdir. Alet yardımı ve bir şeyin ortaklığı ile de­ğildir. O, her şeye gücü yetendir. Bizler ise ancak bazı eşya üzerine muayyen bir ölçüde güç yetirebiliriz. Bu da yine aletler ve yardım­cılar aracılığı ile oluyor. Amma Allah Teala, fail-i muhtardır (diledi­ğini yapandır.) Kadirdir, hakimdir, kudret ve ihtiyarı ile her şeyi yerli yerinde idare edendir.
Allah'ın görmesi bizim, görmemiz gibi değildir. İşitmesi de bizim işitmemiz gibi değildir. Zira bizler, muhtelif şekilleri ve renkleri, de­ğişik kelimeleri, kendi fiilimiz olmaksızın, Allah'ın göstermesine uy­gun biçimde teşekkül ettirilmiş bulunan azalarda yaratılmış aletler aracılığı ile görürüz. O'nun göstermesi ile görürüz, işittirmesi ile işi­tiriz.
Nitekim bir duada da şöyle deniliyor: “Allahım! Bizi yaşattığın müddet, gözlerimizden ve kulaklarımızdan faydalandır.”
Cenabı Al­lah, şekil ve renkleri, muhtelif heyetleri kendi sıfatı olan görme kuv­veti ile iktidar sıfatı füzerine görür; sesleri, gerek tek, gerekse mürekkeb kelimeleri kendi sıfatı olan işitmesi ile görür. Allah’ın gör­mesi herhangi bir alet yardımı ile, yahut kainattan başka bir varlı­ğın ortaklığı ile değildir. Her ne kadar görülenler ve işitilenler yara­tılmış ise de, Allah Teala'nın görülecekleri görmesi, işitilecekleri duy­ması bizzat kadimdir. Yukarıda da geçtiği üzere, sonradan yaratılan mutaallakın (yani sıfatın taalluk ettiği varlığın) sonradan meydana gelmesi kadim olan mutaallikin (sıfatın) önceden var olmasına ay­kırı değildir. Görmüyor musun ki; sen rüyanda dimağının kuvve-i batınesi ile çeşitli şekiller ve renkler görürsün, çeşitli sesler işitirsin! Halbuki esasta ne renk vardır, ne de şekil. Sonradan uyanık halde iken aradan zaman geçer. O renkleri ve şekilleri görürsün, işittiğin o sesleri işitirsin.
Sonra uykuda gördüğün ve işittiğin o ses ve renkleri aynen uya­nıklık halinde de eksiksiz olarak, gelecekte görürsün. Bununla beraber, kemal sıfatları ile vasıflanmış, melik-i müteal olan Allah Teala'nın eşyayı yaratmadan, renk ve şekillerini nasıl gördüğü, seslerini nasıl işittiğini acayib karşılıyorsun; kelime ve sesleri nasıl işitir? di­yorsun. Halbuki Allah uyku halinde iken sana o şekil ve renkleri gös­teren, vukuundan önce o kelime ve sesleri işittiren yüce Allah'tır. Allah Teala'nın konuşması, boğaz, dil, dudak ve dişler yardımı ile değildir. Kelimeler ve sesler, harflerin mahreçlerine muhtaç değil.
Harfler ve sesler yaratılmıştır. Allah Teala'nın kelamı ise yaratılmış değildir, belki bizzat kadimdir.


İmam Tahavi diyor ki: “Kim Allah kelamını işitir de onun beşer sözü olduğuna inanırsa kafir olur. Allah Teala böylelerini Cehen­nem ateşi ile korkutmuştur.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
Ben muhakkak onu Cehennem'e sokacağım.” (Muddesir 26)
Cenabı Allah, “Bu Kur'an, ancak bir beşer sözüdür.” (Muddesir 25) diyeni ce­hennem ateşi ile korkutunca, kesinlikle bildik ki Kur'an, beşerin ya­ratıcısının sözüdür. Dolayısıyla beşer sözüne benzemez.”


allakın kelamı kuran Kurani-kerim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: Geri: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:18 pm

Cehmiye, Mutezile Kur'an'ın mahluk olduğuna inanmakta ve bu konuda ehl-i sünnete muhalefet etmektedir.

Yüce Allah'ın ilmi ve kelamı hadistir. Bu konuda şöyle söylerler:

Allah'ın, herhangi bir şeyi yaratmadan önce bilmesi caiz değildir. Yani ilim ve yaratma onlarca eşittir. Çünkü, şayet Allah önce bilip sonra yaratsaydı, bu durumda Allah'ın ilmi ya olduğu üzere bâki olmuş olurdu, ya da olmazdı. Eğer olduğu üzere bakî olmuş olursa, yani ilk olduğu, ilk hali üzere devam ederse ve herhangi bir ilâve olmamış olursa, Allah cahil olmuş olurdu. Çünkü, ilim sahibinin ilmi daima gelişmeli ve artmalıdır. Eğer olduğu gibi bâki olmamış olup, ilk hali üzere devam etmez ise o zaman da Allah'ın ilmi değişmiş demektir. Değişen şey ise mahluktur, kadîm değildir, hâdistir. Böylece Allah'ın ilmi hadis olmuş olur.
Bu izah Allah'ın ilmi için yapılmıştır. Kelâmı ise aynı şekilde bunlara göre hâdistir. Dolayısıyla Kur'an mahluktur" derler.



Mu'tezililerin (Cehmiyye, Cebriyye) Kur'an'ın yaratılmış olduğuna dair ileri sürdükleri deliller şu üç esa­sa dayanır:

1 — Allah'dan başka her şey mahluktur. Sonradan yaratılmıştır. Şüphesiz Kur'an da, Allah'dan başka bir şey olduğuna göre, o da ancak mahlûk olabilir.

2 — Kur'an, insanlar tarafından okunan (telaffuz edilen) harf ve kelimelerden meydana gelmiştir. Bu harf ve kelimeler olmaksızın Kur'an var olamaz. Bu da, onun ancak yaratılmış olduğunu göste­rir. Çünkü hem okunurken, hem de yazılırken yaratılmış olan harf ve kelimelere dayanmaktadır.

3 — Kur'an'ın mahluk olmadığı farz edilince kadim olması ge­rekir. Çünkü yaratılmamış bir şeyin başlangıcı yoktur. Başlangıcı olmayan bir şey de, ancak kadim olabilir. Kur'an'ın kadim olduğu kabul edilirse kadim olan varlıklar birkaç tane olur. Bu da Hıristiyanların Hz. İsa (a.s.) hakkında ileri sürdükleri görüşe benzer.


İşte bu konuda Mu'tezililerin, Cehmiyye'nin görüşleri bundan ibarettir. Öyleyse bu konuda Ahmed b. Hanbel'in görüşü nedir?

Allah (c.c.) Kur'ân'da: «Eğer muşriklerden birisi senden eman diler­se ona eman ver, ta ki Allah'ın kelamını dinlesinve «Bilesiniz ki yaratma (halk) da, emir de O'na mahsustur.» buyurmuş ve emrin de, yaratmanın da kendisine ait bulunduğunu, emrin yarat­madan başka bir şey olduğunu haber vermiştir.!

İşte yukarıdaki mektupta yer alan bu ifadelere göre Ahmed b. Hanbel, yaratma ile emir arasında bir fark bulunduğunu, Kur'an'ın Allah'ın emrinden, kelam ve ilminden olduğunu, yaratmasından ol­madığını göstermektedir. Buna göre Ahmed b. Hanbel, Kur'an'ı mah­luk saymamaktadır.

Yine söz konusu mektupta şöyle denilmektedir:

«Geçmişlerimizin (selef) birçoğundan rivayet edildiğine göre onlar; Kur'an Allah kelâmıdır; mahlûk değildir, demişlerdir. Ben bu görüşe uyuyorum, kendimden bir şey söylemiyorum. Bu konuda konuşmayı lüzumsuz görüyorum. Ancak Allah'ın Kitabında, Peygamberin Hadisinde, Sahâbî ve Tabiîlerden nakledilen haberlerde ne varsa ben onları an­latıyorum. Bunların dışındaki meseleler üzerinde konuşmak hoş kaçmaz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hattap
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
hattap


Mesaj Sayısı : 345
Erkek Yaş : 55
İş/Hobiler : jeolog
Nerden : anadoludan
Kayıt tarihi : 11/03/09
başarı sistemi : 8
uyarı yok

allakın kelamı kuran Empty
MesajKonu: Geri: allakın kelamı kuran   allakın kelamı kuran Icon_minitimeCuma Nis. 30, 2010 10:19 pm

Kur'an Kadim midir?, Değil midir?

Bu soruyu Kur'ân'ın 2 yönü üzerinde durarak cevaplayalım :


1 — Kur'an'ın manaları: Bunlar, Allah'ın ezelî ilmine taalluk etmektedir. Yani Allah'ı» ilmine dahildir. Allah'ın ilmi de kadimdir.

2 — Kur’an'ın lafzı ve harfleri: Bunları Allah, Peygamber'ine Ruhu'l-Emîn olan Cebrail vasıtasıyla vahyetmiştir. Cebrail, bunları Hz. Peygamber'e okumuş, Hz. Peygamber de sahabîlere okuyarak öğretmiştir. Sahabiler de, aynı şekilde onu tabiilere öğretmiştir. Böy­lere Kur'ân tevatur yoluyla okunup öğretilmiştir. İşte bize göre Kur'ân, bu yönüyle mahluktur.
Böyle bir anlayış Kur'an'ın Allah katından gönderilişine ve Peygamber (s.a.v.)'in bir mu'cizesi oluşu­na aykırı düşmez. Kur'an, Peygamber'in öyle bir mu'cizesidir ki, bü­tün muşriklere meydan okumuş; eğer Kur'an, uydurma bir şeyse kendilerinin de onun bir mislini veya 10 suresini, yahut da bir tek suresini getirmelerini söylemiştir. Fakat muşrikler, bundan aciz kal­mışlardır. (İslam’da Fıkhi Mezhepler Tarihi, Prof. Muhammed Ebu Zehra, Hisar Yayınevi: 2/383-387)

Ahmed b. Hanbel: "Kim Kur'an'ı okumanın yaratılmış olduğunu düşünürse o bir Cehmîdir ve Cehmî de bir kâfirdir" demiştir.
(İbn Ebî Ya'la, Tabakâtu'l-Hanâbile Kahire 1952, I,142)

Yine ilk devir âlimlerinden el-Âcurrî (ö. 360/970) ru'yet ile ilgili yazdığı eserini bir nevî Cehmiyye'ye cevap olarak ortaya koymuş ve bir yerde "Her kim kitap ve sünnete muhalefet eder, Cehm, Bişr el-Merîsî ve benzerlerinin görüşlerine razı olursa, o, kâfirdir" demekte ve bunu sık sık tekrarlamaktadır.
(el-Âcurrî, Tasdîku'n-Nazar bi'n-Nazar İlallâhi Teâla fi'l-Âhireti, Beyrut 1988, 34).



Kuran'a yine 2 farklı yönden bakacak olursak:

1- Kur’an'ın maddi ve mahluk olan yönü ki, şu anda elimizde mevcut olan Kur’an’ların kağıdı, mürekkebi, kabı, sesi, mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp, kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir.

2- Kur’an'ın manevi ve İlahi bir sıfat olan Kelam ile ilgili olan yönü. Bu yönüyle kur’an mahluk değildir.
Çünkü madem Allah mahluk değil ve ezelidir. Elbette sıfatları dahi mahluk değildir. Sıfatlarından biri de kelam sıfatıdır. Ve Kur’ana biz “ kelamullah” deriz. Kelamullah yani Allah'ın(c.c.) kelamı bir sıfat-ı ilahidir. Bu yönüyle Kur’an mahluk değildir. Bir sıfat-ı ilahidir ve Allah'ın bizden isteklerini anlamak için tecelli etmiş Allah'ın bir lutfudur.

Kur’an-ı Kerim, Allah'u tealanın kelamıdır, mahluk yani, sonradan yaratılmış değildir.
Zat-ı ilahinin sıfatıdır. Kur’an-ı Kerim, bu kelimelerden, seslerden çıkan manalardır. Kelimeler, sesler, kelam-ı ilahi değildir. İnsanın kelamı da kalbdedir. Sözlerimiz bunu meydana çıkaran tercümandır.
Her dirinin kemali, üstünlüğü, kelam sıfatı iledir. Kelam sıfatı olmazsa, kusurlu olur. Allahu teala da, diri olduğu için, kelam sahibi olması gerekir.
Bütün peygamberler, bütün kitaplar, Allahu teâlânın kelam sıfatı vardır, dedi. Musa aleyhisselamın ağaçtan işittiği kelime ve ses, kelam-ı ilahi idi.
Hafızın sesi ise kelam-ı ilahi değildir. Bu sesin sadece manaları, kelam-ı ilahidir. Allahu teala, mahlukların sözünü harfsiz, sessiz işitir. Harfsiz, sessiz olan kendi kelamını, Arabi dil ile indirdi. Kelam-ı ilahide bir değişiklik olmadı.(Emali şerhi)

Mutezile şöyle demektedir: “İnsan, ihtiyari, yani istekli hareketlerini kendi yaratır. Allahu teâlâ, kullarına faydalı işler yapmaya mecburdur. İyilere sevap, kötülere azap vermesi gerekir. Allah’ın sıfatları yoktur. Kur’an, harf, kelime ve sestir. Bunlar ise, mahluk, sonradan yaratılmıştır. İnsan iyi, kötü, bütün işlerini kendi yaratır. Allahu teâlâ, kötü şeyleri, günahları yaratır demek, doğru değildir.”

Mutezilenin bu sözleri yanlıştır. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
Sizi de işlerinizi de yaratan Allahu teâlâdır.” [Saffat 96]
İş sahibi, işi yaratan değil, bu işi yapandır. İnsan mahluk olduğu gibi, küfrü, imanı, ibadeti ve isyanı da mahluktur. [Milel ve Nihal]

Bilindiği gibi Allah'ın kelamı, O'nun yüce sıfatlarından biridir ve kendisi (zatı) gibi bu sıfata da "yaratılmış" denemez.

allakın kelamı kuran Kuran
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
allakın kelamı kuran
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» kuran
» KURAN
» kuran ayetleri ve zebur
» sadece kuran diyenler
» Kuran'ın İlahi Bir Kitap Olması ve İnsanlar Üzerindeki Etkisi Hakkındaki Yorumlardan Bazıları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DEFİNECİLER AKADEMİSİ :: DİNLER TARİHİ DÜNYA DİNLERİ :: KUTSAL KİTAPLAR-
Buraya geçin: