DEFİNECİLER AKADEMİSİ
ÖNCELİKLE SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ...
SİTEMİZDEN YARARLANMAK İÇİN ÜYE OLUNUZ..
AKSİ TAKTİRDE SİTEMİZİN İÇERİĞİ TAM OLARAK GÖRÜNMEYECEKTİR...
DOLAYISI İLE SİTEMİZDEKİ İŞLENMEKTE OLAN KONULARI ve KONULARA YAPILMIŞ OLAN YORUMLARI GÖREMEZSİNİZ.
PAYLAŞIMLARA KATILAMAZSINIZ PAYLAŞIM YAPAMAZSINIZ ..
SİZ GELİN EN İYİSİ ÜYE OLUN...
SIKINTI ZORLUK YAŞAMAYIN..
LÜTFEN GEÇERLİ MSN ADRESİ VERİN..
ÜYE OLDUKTAN SONRA TÜM REKLAMLAR ENGELLER GİZLENECEKTİR..
SANAL ALEMİN NİMETLERİNDEN FAYDALANARAK GİZLENEREK KÜFÜR KAFİR ETMEKLE İNSANLARI KIRMAKLA İNCİTMEKLE AŞAĞILAMAKLA BİR YERE VARILMAZ O SİZİN YETİŞTİRİLME ŞEKLİNİZİN AHLAK YAPINIZIN BASİTLİĞİNİZİN İNSAN OLAMAMANIZIN VERDİĞİ BİR ÖLÇÜYÜ GÖSTERİR..
LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...

SAYGILAR : SİTE YÖNETİMİ

DEFİNECİLER AKADEMİSİ
ÖNCELİKLE SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ...
SİTEMİZDEN YARARLANMAK İÇİN ÜYE OLUNUZ..
AKSİ TAKTİRDE SİTEMİZİN İÇERİĞİ TAM OLARAK GÖRÜNMEYECEKTİR...
DOLAYISI İLE SİTEMİZDEKİ İŞLENMEKTE OLAN KONULARI ve KONULARA YAPILMIŞ OLAN YORUMLARI GÖREMEZSİNİZ.
PAYLAŞIMLARA KATILAMAZSINIZ PAYLAŞIM YAPAMAZSINIZ ..
SİZ GELİN EN İYİSİ ÜYE OLUN...
SIKINTI ZORLUK YAŞAMAYIN..
LÜTFEN GEÇERLİ MSN ADRESİ VERİN..
ÜYE OLDUKTAN SONRA TÜM REKLAMLAR ENGELLER GİZLENECEKTİR..
SANAL ALEMİN NİMETLERİNDEN FAYDALANARAK GİZLENEREK KÜFÜR KAFİR ETMEKLE İNSANLARI KIRMAKLA İNCİTMEKLE AŞAĞILAMAKLA BİR YERE VARILMAZ O SİZİN YETİŞTİRİLME ŞEKLİNİZİN AHLAK YAPINIZIN BASİTLİĞİNİZİN İNSAN OLAMAMANIZIN VERDİĞİ BİR ÖLÇÜYÜ GÖSTERİR..
LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...

SAYGILAR : SİTE YÖNETİMİ

DEFİNECİLER AKADEMİSİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DEFİNECİLER AKADEMİSİ

DEFİNE DEFİNECİLİK VE KOLEKSİYONERLİK TREASURE, ANT ANCİENT COİNS
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  DEFİNE İŞARETLERİ VE ANLAMLARIDEFİNE İŞARETLERİ VE ANLAMLARI  
DEĞERLİ ÜYE ARKADAŞLARIMIZ YENİ YÖNETİMLE DEĞERLİ ÜYE ARKADAŞLARIMIZLA HER KONUDA BİLGİ ALIŞ VERİŞİNDE BULUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ İYİ FORUMLAR
DEGERLİ ÜYELERİMİZ DİĞER KOLEKSİYONERLER SİTEMİZDEDE ÜYE KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR HANGİ KATAGORİDE KOLEKSİYON YAPIYORSANIZ VE ELİNİZE GEÇEN SİKKE VE OBJELERİNİN ORTALAMA FİYATLARINI ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ BİZE AİT OLAN wwwdefinecilerkulubu.com ADRESİNE ÜYE OLARAK PAYLAŞIMLARINIZI YAPABİLİRSİNİZ..
En iyi yollayıcılar
catterpillar (457)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
kepenekli çoban (370)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
BURAKBEY (347)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
hattap (345)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
aslan54 (300)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
MAMİ (266)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
SİMBAT (154)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
menderes1278 (153)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
selim (111)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
aslicix67 (109)
KENE KABUSU Vote_lcapKENE KABUSU Voting_barKENE KABUSU Vote_rcap 
kontrol paneli
KENE KABUSU ConfigureProfiliniz
Bilgiler
Seçenekler
İmza
Avatar
KENE KABUSU Kwalletmanager Sosyal
Arkadaş ve Tanınmamış
Üye listesi
Grup
KENE KABUSU Newmsg Özel Mesaj
Gelen Kutusu
ÖM Gönder
KENE KABUSU Kthememgr
Gözlenmiş Konular
Kimler hatta?
Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 12:23 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» Kahpe saldırı bezele karakol baskını
KENE KABUSU Icon_minitimeSalı Şub. 01, 2011 1:31 am tarafından kepenekli çoban

» Ashab,ı Kehf,
KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 3:50 am tarafından kepenekli çoban

» ÖNERİLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZ
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Ocak 20, 2011 1:28 am tarafından kepenekli çoban

» DEFİNECİLİK İŞİ PROFESYONELCE YAPILIR RUHSATLI VE BİLİNÇLİ
KENE KABUSU Icon_minitimePaz Ocak 16, 2011 7:26 am tarafından sakin adam

» İKİNCİ EL CİHAZ ALIM SATIMI VE TAKASI
KENE KABUSU Icon_minitimePaz Ara. 26, 2010 2:17 am tarafından kepenekli çoban

» ücretsiz vbullettin sitesi kurmak resimli anlatım,,
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 4:18 am tarafından menderes1278

» ITALYA ROMA NARNI
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Ara. 10, 2010 12:26 am tarafından kepenekli çoban

» İlginç bir saat‏
KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Kas. 29, 2010 11:41 pm tarafından Misafir

» Büyük Sırrın Arkeolojik Keşfi: Nuh Tufanı.
KENE KABUSU Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 5:15 am tarafından kepenekli çoban

» BULANLAR BULUYOR AMA TEK TEK AMA FARKLI ŞEKİLLERDE
KENE KABUSU Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 4:20 am tarafından Misafir

» Rüyada Define Görmek.
KENE KABUSU Icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 3:52 am tarafından Misafir

» kıyamet günü
KENE KABUSU Icon_minitimeC.tesi Kas. 27, 2010 4:34 am tarafından Misafir

» AYAK İŞARETİ (çözülmüş)
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 11:27 pm tarafından kepenekli çoban

» 7 DELİK Lİ TAŞ ve TAŞ YIĞMA
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 7:04 pm tarafından Misafir

» Arkeolojik Terimler Sözlüğü.
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Kas. 26, 2010 2:18 am tarafından menderes1278

» MEZAR ÖRNEKLERİ VE MEZARDAN ÇIKAN HEDİYELERİ
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 11:52 pm tarafından Misafir

» bir ruhsatlı define kazısından hikayeler
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 3:38 am tarafından Misafir

» 3 Yaşında Define Buldu..
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 2:43 am tarafından Misafir

» Göz testine buyrun... !!!!
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 2:16 am tarafından Misafir

» FAYDALI LİNKLER
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 8:43 am tarafından kepenekli çoban

» Define Arama İle İlgili Yasal Dayanaklar.. "Define arama ruhsatnamesi"
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:23 am tarafından menderes1278

» Bulunan Defineye Paha Biçilemiyor
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:07 am tarafından Misafir

» ALAN TARAMALAR ,,
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 5:02 am tarafından Misafir

» minelap 4500
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 4:00 am tarafından kepenekli çoban

» burada ne görüyorsunuz
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 2:43 am tarafından Misafir

» Cennet annelerin ayakları altındadır
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 1:15 am tarafından menderes1278

» MEYVA YETİŞTİRİCİLİĞİ
KENE KABUSU Icon_minitimeC.tesi Kas. 20, 2010 12:23 am tarafından Misafir

» Piramitlerin Sırrı.
KENE KABUSU Icon_minitimeCuma Kas. 19, 2010 7:17 pm tarafından Misafir

» Denizli-sandıras dağı-define hayaliyle gölü boşalttılar
KENE KABUSU Icon_minitimePerş. Kas. 18, 2010 2:40 am tarafından kepenekli çoban

» Tarihten en güzel laf koymalar
KENE KABUSU Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 7:14 pm tarafından Misafir

Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
google
hitsaati web trafik hizmetleri
döviz
HABERLER
KOD
hava durumu


 

 KENE KABUSU

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:26 pm

S.A...Arazide olduğumuz için tehlike arz eden bir konu,olabildiğince güncel bilgiler derlemeye çalıştım...ALLAH bu pis mahlukla hiç kimseyi karşılaştırmasın...

Kene Nedir
KENE KABUSU Kened

Kene (Ixodoidea), eklem bacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından kan emici ve gözsüz bir dış parazittir. İnsan, koyun, köpek, kedi, deve gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emer. “Asıl kene” olarak bilinir.

Keneler 0,2 ile 0,3 mm arası uzunluktadır. Onların sekiz adet bacakları vardır, ve örümcekler ve köpek keneleri ile akrabadır. Kolayca alerjiye sebep olmalarının haricinde, insanlara zararsızdırlar. Isırmazlar ve herhangi bir türde bulaşıcı hastalık saçmazlar. İnsanlar ve hayvanlardaki kepeklerle beslenirler. Bazı diğer türleri, un tozu ile de beslenir. Bir kene sadece bir ay yaşar, ancak dişi kene her seferinde 20-30 adet yumurta üretir.
Ayrı eşeylidir ve yumurta ile çoğalır. Dişi yumurtalarını yaprak, çöp veya hayvan kılları arasına bırakır. Gelişimlerinde ************morfoz vardır. Yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkar. Bunlar bir pupa devresi geçirerek 8 bacaklı nimfalara (tam gelişmemiş yavrular) dönüşürler. Nimfalar da bir pupa safhası geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Larva ve nimfalar genellikle kertenkeleler üzerinde, erginler ise insan, koyun, sığır, köpek gibi memeliler üzerinde parazit yaşarlar.
Vücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11-12 mm’ye kadar sişer. Erginlerinde dört çift bacak bulunur. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar.
Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir.
Bugün 889 [1] kene türü bilinmektedir. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değildir. Sığır ve köpek kene türleri gözlüdür. İnsan ve ehil hayvanlarda parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zararlıdır ve birçok bakteri de üretmektedir.
DAVRANIŞLARI
Başta köpekler olmak üzere birçok diğer hayvan ve insan üzerinde yaşarlar. Köpeklerde, yetişkinleri kulak ve ayaklarda yaşarken, daha ufaklara sırt bölgesinde rastlanır.
Doğada bitki ve otların üzerinde durup, oradan geçecek bir hayvanın üzerine atlarlar. Herhangi bir hayvan üzerinde girdikleri evlerde hızla çoğalırlar ve üzerinde beslenecek hayvan bulamazlarsa insanlara musallat olabilirler. Hiçbir şey yemeden sekiz aya kadar yaşayabilirler. İnsanlarda etkili çeşitli hastalıklar ve bakteriler taşıdıklarından, mücadele edilmeleri önem arz etmektedir.
YAŞAM ALANLARI
Köpek ve diğer hayvanların bulunduğu, bitki örtüsü yoğun olan yerlerde yaşarlar. Üzerinde bulundukları hayvanın kanıyla beslendikten sonra, oradan ayrılarak kapı pencere kenarları ve süpürgeliklerde barınırlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: Geri: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:27 pm

Kene Hakkında Bilgi

Kenelerden insanlara geçen Kırım-Kongo Hemorojik (Kanamalı) Ateşi Hastalığı’nın (KKHA), sadece çiftçilikle uğraşanlar için değil, pikniğe giden vatandaşlar için de tehlike oluşturduğu ifade edildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemalettin Aydın, KKHA hastalığına neden olan kenelerin tüm doğada bulunduğunu, tamamen yok edilmelerinin mümkün olmadığını belirtti.

Kenelerde bulunan ve ısırmaları sonucu insanlara geçen virüsün KKHA hastalığına neden olduğunu ifade eden Aydın, “Hastalık, kene ısırmasının yanı sıra hasta hayvan ve insanların kan, ifrazat ve dokularıyla direkt temasla bulaşmaktadır. Dünyada 1940’lı yıllardan beri var olan hastalık, ülkemizde yoğun olarak 2002 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır. Türkiye’de bugüne kadar 25 ilde hastalığa rastlanmıştır” dedi.

Hastalığın kene ısırığından 1-3 gün, hasta dokularıyla direkt temastan 5-6 gün sonra ateş, ani baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, deri, mukoza ve iç organ kanamalarıyla kendini gösterdiğine dikkati çeken Aydın, “Hastalıktan korunmada temel prensip, kenelerden uzak durmaktır. Hayvan barınakları ve kenelerin yaşayabileceği alanlardaki kişilerin vücutları belli aralıklarla kene yönünden muayene edilmelidir” dedi.

Hastalığın en çok keneyle temasın yaşanabildiği hayvancılık ve çiftçilikle uğraşanlarda görüldüğünü belirten Aydın, “Hastanemize 2003 yılında 19, 2004 yılında 50, 2005 yılında 38, bu yıl ise 5 vaka başvuruda bulundu” diye konuştu.

Henüz KKHA hastalığının tedavisi ve aşısı olmadığını bildiren Doç.Dr. Aydın, “Keneden kendimizi sakınmamız gerekiyor. Özellikle hayvancılıkla uğraşanlar pantolon paçalarını çoraplarının, gömleklerini ise pantolonlarının içine koymalılar. Kıyafetlerini açık renk ve sık dokumalı kumaştan seçmeliler” dedi.

PİKNİKÇİLERE UYARI

Kış mevsiminde pek aktif olmayan kenelerin mayıs ayıyla yeniden canlandığını ifade eden Aydın, “Bu dönemde, vatandaşlarımız pikniği sıkça tercih etmektedir. Vatandaşlarımız, kır alanlara gittiklerinde zeminle direk temas etmemeliler. Oturacakları yere en azından bir örtüsermeliler. Kenelerden insanlara geçen KKHA hastalığı, sadece çiftçilikle uğraşanlar için değil, pikniğe giden vatandaşlar için de tehlike oluşturuyor” diye konuştu.

Vatandaşların kenelerin de ölümcül bir mikrop taşıdığı bilinciyle hareket etmeleri gerektiğine işaret eden Aydın, şunları kaydetti:

“Piknikte çorap, ayakkabı gibi koruyucu eşyaları çıkararak çıplakayakla çimende yürümek yanlıştır. Vatandaşlarımız bu tür bir sosyal aktiviteyle stres atma çabası içindeyken, yeni bir tehlikeyle karşılaşabilirler. Kenelerin bu tür bir hastalığa neden olduğunu bilmek ve önlem almak gerekiyor. Doğanın her yerinde keneler vardır. Dünyada keneyi yok etme çalışmaları hiçbir zaman başarılı olamamıştır. Keneyi doğadan yok edemeyeceğimize göre kendimizi korumalıyız.”

KENE HASTALIĞI HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER

Hayvanlarda ve insanlarda görülebilen “Zoonoz” karakterli bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da görülmüş, daha sonra 1956 yılında Kongo’da tespit edilen hastalığın aynı hastalık olduğu anlaşılarak, bugünkü ifadesi olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı ismini almıştır.

Ölüme sebebiyet verebilen viral bir hastalıktır. Etkeni, Nairovirus gurubuna ait bir virustur. Virusların nakledilmesi kenelerle olmaktadır.

Klinik olarak; ateş, kırgınlık, halsizlik, iştahsızlık, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı, yüz, göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık belirtileri ile kendini gösterir. Burun kanaması, kan işeme gibi belirtilerde hastalık seyrinde ortaya çıkar.

Ölüm oranı, hastalıkta %30’dur. Keneler hastalık etkenini, insan ve hayvanlardan kan emerken nakleder. Hatalığın kuluçka süresi 1-3 gündür, bu süre en fazla 9 gün olmaktadır. Hastalık taşıyıcısı keneler ülkemizde çok geniş coğrafik alanda bulunabilmektedir. Dünyada 850 tür kene bulunmaktadır. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığını, en çok Hyalomma soyuna ait keneler bulaştırmaktadır.

Hastalığın Teşhisi; İmminolojik testler ve PCR yöntemleriyle mümkün olabilmektedir. Hastalıkta, destek tedavisi uygulanmaktadır, hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Hastalık daha çok Afrika, Asya ve Avrupa’da bulunmaktadır.

Ülkemizde 2002 yılında bahar ve yaz aylarında bazı illerimizde görülmüş ölümle sonuçlanan vakalar olmuştur. İlk ölüm vakası Tokat’ta yaşanmış bugüne kadar toplam 33 kişi hayatını kaybetmiştir.

Virus, sığır ve koyun gibi hayvanlarda belirti göstermeden enfeksiyon oluşturur, ancak bulaşma sadece kenelerin ısırması ile mümkündür. İnsanlardaki hastalık tablosu, hayvanlardan farklı olarak belirtilerin ortaya çıkmasıyla kendini gösterir. Küçük memeli hayvanlarda hastalığı hafif enfeksiyon şeklinde taşıyabilirler.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı’nda; daha çok çiftlik çalışanları, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, et işi ile uğrasan kimseler, hayvancılık yapanlar, veteriner hekimler, salgın görülen bölgelerde çalışan sağlık personeli ile kamp ve piknik yapanlar risk altındadırlar.

Hastalığın Kontrolü ve Hastalıktan Korunma;

Hastanın kan ve vücut sıvıları ile temas edilmemelidir.

Çiftlik ve diğer hayvanları mümkün olduğu kadar kenelerden uzak tutup gerekli ilaçlama yapılmalıdır.

Kenelerin bulunduğu alanlardan uzak durulmalı, zorunluluk halinde vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışmamış olan keneler dikkatlice alınıp, öldürülmelidir.Yapışan keneler ise ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan bir pensle sağa sola oynatarak alınmalıdır. Eter,alkol ya da gaz sürülerek kendiliğinden deriyi terk etmesi sağlanmalıdır.

Piknik amacıyla su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar, eve döndüklerinde vücutlarını ve giysilerini kene yönünden mutlaka muayene edip varsa uygun şekilde uzaklaştırmalıdır.

Otluk ve çalılık yerlerde çıplak ayakla veya kısa giysilerle dolaşılmamalıdır.

Hayvan sahipleri hayvan barınaklarını akarisitlerle ilaçlamalıdır.

Kenelerin çok olduğu alan mera, çayır, çalı, çırpı ve gür otların bulunduğu yerlerde, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden intektisit’ler uygulanmalıdır.

Kene ısırığından şüphelenilip hastalığın belirtilerini de yaşayan kimseler, en kısa zamanda bir sağlık kurulusuna başvurmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: Geri: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:27 pm

Kene ısırması durumunda ne yapmalıyız
KENE KABUSU Kene3
Keneyi çıkarmak gerçekten özel tecrübe istiyor. Bunu tecrübeli kişiler özellikle sağlık personelinin çıkarmasında fayda var. Neden? Şundan dolayı. Eğer kene vücudumuza yapışmış olduğu noktadan yanlış bir manevra yapılırsa kene kusabilir, parçalanabilir, başı kopabilir ve kenenin bu kanı, ifrazatı o bölgedeki cildimizden vücudumuza geçebilir. Bu da hastalığın oluşmasına yol açmış olur.

Öncelikle doktora ya da sağlık merkezine başvurun

Onun için en kısa sürede mutlaka doktora, bir sağlık merkezine gitmek gerekiyor. Nasıl çıkarmak gerektiği konusunda şöyle izah edebilirim: Öncelikle keneye özel bir penset bu bir cımbız da olabilir, cildimize en yakın noktasından kene tutulmalı, dik bir şekilde yani 90 derece açıyla tamamen yukarıya fakat bir çiviyi çıkarır gibi sağa sola manevralarla yukarıya kaldırarak çekilmesi gerekiyor.

Keneyi tutar tutmaz çekmeyin, vantuzlarını serbest bırakmasını bekleyin

Burada bir önemli nokta da şu keneyi cımbız ya da pensetle tutar tutmaz çekmemeli. Önce tutmalı, tutunca kene uyarılıyor ve cilt içerisindeki vantuzlarını serbest bırakıyor ve bunu müteakiben de hemen söylediğim manevrayla yukarıya çekmek gerekiyor. Kenenin üzerine alkol dökmek, yağ dökmek, sigara söndürmek yanlış olur. Çünkü kenenin kusmasına sebep olur, parçalanmasına sebep olur bu da hastalığın bulaşmasına zemin hazırlamış olur.

Çıkartmadan önce vücut hareket edebilir ama o bölgeyi korumak gerekiyor. Yani herhangi bir şey kenenin yapıştığı yere temas etmemeli, vurmamalı, çarpmamalı. Bu çok önemli çünkü aksi halde kenenin parçalanması söz konusu olabilir ki bu da bulaşıcılığı artırır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: Geri: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:28 pm

KENE ÇIKARTILMASI

Keneler, ülkemizde özellikle son yıllarda dikkate gelmeye başlamışlar, insanlar ve hayvanlar için yarattıkları riskler nedeni ile de her geçen gün, daha da artan problem şeklinde karşımıza çıkmaktadırlar. Keneler tarafından bulaştırılan, Kırım Kongo kanamalı hastalığının neden olduğu ölümlerin gerek görsel gerekse basılı medyada geniş olarak yer alması kenelere ve kene ile bulaşan hastalıklara karşı ilginin artmasına ve kene ısırıklarına karşı da duyarlılığın gelişmesi ile birlikte bilinç ve davranış gelişimine neden olmuştur. Ülkemizde 2006 yılı içerisinde 438 Kırım Kongo kanamalı ateşi vakası bildirimi yapılmış ve 27 ölüm olmuştur, 2007 yılının Haziran ortasına kadar bu sayılar 133 ve 7 ölüm olarak rapor edilmiştir. Bu verilere göre 2007 yılının Haziran ayına kadar olan dönem içerisinde 2006’nın aynı dönemine göre %13’lük bir artış söz konusudur. Bu çerçevede T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından da 2003, 2004, 2005 ve 2007 yıllarında genelgeler çıkartılarak sağlık personelinin bilgilendirilmesi yoluna gidilmiş ve uygulama esasları ortaya konulmuştur (1). Bu yazı ile de, çok sık karşılaşılan kene ısırmasına yönelik önlemler ve kene çıkartılması tartışılması planlanmıştır.


Keneler yaşamlarını devam ettirmek ve çoğalabilmek için mutlak olarak kan emmek zorunda olan, küçük oval şekilli, 6-8 bacaklı, uçamayan ancak oldukça iyi sıçrayabilen canlılardır (Resim 1). Yaşam süreçleri için kan kaynağı olabilecek bir canlıya ihtiyaç duyan keneler, memeliler, kuşlar, sürüngenler ve hatta amhibianlar dahil pek çok canlıyı konak, yani kan, besin kaynağı olarak kullanabilirler. Bununla birlikte bir çok kene formu, sadece bir canlı türünü konak olarak seçerken bazı kene cinsleri hem insanları, hem evcil hayvanları hem de küçük ve büyük baş hayvanlardan kan emebilir. Tek bir canlı türünü konak olarak kullanan keneler, genellikle insan sağlığı veya veteriner hekimlik açısından sorun yaratmazken, insanları da konak olarak kullanan ve genellikle farklı türlerden kan emebilen keneler hastalıkların bulaşması ve yayılması açısından önem taşırlar. Kene ısırığı ile, ısırılma bölgesinde irritasyon, paralizi ve derginin bu sayısında tartışılan, viral, bakteriyel ve riketsial bir çok hastalığın geçişine neden olabileceği gibi konak hayvanlarda da, kansızlık, kilo kaybı ve hatta aşırı kan kaybına bağlı ölüm dahi görülebilir.


Kene ısırıkları sıklıkla ağrısız olduğu için, genellikle ısırılan kişiler keneyi ancak ısırılmadan sonra, hatta kene kan emerek şiştikten sonra fark ederler (Resim 2). Kenenin fark edildikten sonra en kısa sürede konaktan uzaklaştırılması önemlidir. Keneler tarafından bulaştırılan Lyme hastalığıyla ilgili olarak yapılmış olan insan ve hayvan çalışmalarında kenenin kaldığı sürenin uzaması ile hastalık geçiş riskinin arttığı gösterilmiştir. Özellikle bu süre 24 saat ve üzerinde ise risk istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde artmaktadır, hatta süre 48 saatten fazla ise risk artışı daha da belirgin olmaktadır. Ülkemizde kenenden bulaşan hastalıklar arasında ön plana çıkan Kırım Kongo kanamalı ateşi ile ilgili böyle bir bilgi olmamakla birlikte benzer özelliklerin geçerli olduğunu düşünmenin hatalı olmayacağı belirtilebilir. Kırım Kongo kanamalı ateşi geçişine neden olan Hyalomma marginatum Akdeniz hyalomması olarak da bilinir (Resim 3).Hyalommasoyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde muhafaza ederler ve insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar, bu nedenle, sürenin uzun olması hastalığın bulaşma riskinde artışla paralellik gösterebilir. Bir diğer ifade şekli ile kenelerin neden olduğu hastalıklardan korunmak için kenenin görülür görülmez çıkartılmasının gerekli olduğu söylenebilir. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan genelgede de; “Vücuda yapışan kenelerin bir cımbız yardımıyla vücuttan uzaklaştırılması kolay bir işlem olduğundan, vatandaşların keneleri çıkarmak üzere sağlık kuruluşlarına başvurmalarına gerek bulunmadığı; ancak, sağlık kurulusuna müracaat edenlere de icap eden yardımın yapılması gerektiği” ifadesi yer almaktadır, bu önerinin de ışığı altında kenenin vücuttan en kısa sürede, fark edilir edilmez; hatta kırsal alanda veya evde uygun şekilde çıkartılması önerilmelidir.


Kenenin mümkün olan en kısa sürede çıkartılması kadar, bütün olarak çıkartılması da önemlidir. Özelikle kenenin baş ve ağız kısmının tam olarak çıkartılmasına özen gösterilmelidir. Kene ısırması ile birlikte, kan emebilmek için baş kısmını derinin içerisine doğru sokar (Resim 4). Bu nedenle bakıldığında genellikle sadece gövde, karın ve ayak kısımları görülür. Baş veya ağız kısmından salgılanan ve daha sıkı tutunmayı sağlayan sekresyonlar da enfeksiyonların bulaşmasında rol oynayabileceği için kenenin parçalamadan çıkartılması gereklidir. Eğer kene çıkartılırken, baş kısmı ayrılacak ve cilt içinde kalacak olursa enfeksiyon riski devam eder ve granulom oluşumuna da neden olabilir. Kene çıkartılması sırasında baş kısmının çevrilir veya burkularak çıkartılacak olursa bu kenenin enfeksiyon ajanlarını taşıyan sekresyonlarının salgılanmasına, tükürülmesine ve atılmasına neden olacağı için enfeksiyon riskini artırır.


Kenenin ısırdığı yerden çıkartılması sırasında asla çıplak elle temas edilmemelidir, çıkartılırken hem sekresyonları ile temas riski, hem de tekrar çıkartmaya çalışan kişiyi ısırabileceği için önlem alınmalı, eldiven giyilmelidir. Ayrıca mümkünse kene olası incelemeler için cam bir tüp veya küçük kavonoz içerisinde saklanmalıdır.


Kenenin çıkartılması ile ilgili olarak pek çok yöntem tarif edilmiş olmakla birlikte bilimsel olarak kanıtlanmış; enfeksiyon riskini azaltan veya diğerlerine göre üstün olan bir yöntem bugün için net olarak ortaya konulabilmiş değildir. Ancak çıkartılırken nelerin yapılmaması gerektiği literatürde kesin olarak belirtilmektedir (Tablo 1) (Resim 5). Bunlar arasında özellikle kibrit veya çakmakla sıcak uygulanması, üzerine alkol, mazot, benzeri ürünler dökülmesi veya sürülmesi veya dikiş ipliğinin kenenin boyun veya karın kısmında geçirilerek çıkartılması asla yapılmamalıdır. Bu işlemler kenenin tükrük salgısında artmaya ve hatta kusmasına neden olacağı için teorik olarak enfeksiyon riskinin artışına neden olur.


Bugün için, kene çıkartılması için en çok önerilen yöntem, kenenin mekanik olarak çıkartılmasıdır. Hastane veya sağlık kurumu şartlarında kör uçlu (ucu keskin olmayan), açılı forceps (Resim 6) ile baş kısmından tutularak çıkartılması en geçerli yaklaşımdır. Kanıta dayalı tıp uygulamaları yönüyle değerlendirildiğinde bu yaklaşımın kanıt düzeyi B (randomize olmayan çalışma) olarak kabul edilebilir. Bu kanıt düzeyi de Otteo ve arkadaşları tarafından yapılmış olan ve 1996 yılında İspanyolca olarak yayınlanan çalışma ile desteklenmektedir. Kısaca kene mümkün olduğu kadar baş kısmından tutularak direkt olarak çok sıkmadan yukarı doğru çekilerek çıkartılmalıdır (Resim 7). Resim 8’de bir kenenin çıkartılışı fotoraflarla basamak basamak görülmektedir.


Kene çıkartıldıktan sonra antiseptik solüsyon ısırılma yerine uygulanmalıdır ve ısırılan kişiye Kırım Kongo kanamalı ateşi ve kene ile bulaşan diğer hastalıklar (özellikle Lyme hastalığı) hakkında bilgi verilmeli semptomları anlatılmalıdır. Kırım Kongo kanamalı ateşine yönelik olarak profilaktik antiviral tedavi yaklaşımı bugün için bulunmamaktadır. Lyme hastalığına yönelik olarak da kene ısırığı sonrasında rutin profilaktik antibiyotik önerisine yönelik olarak kesin bir fikir birliği yoktur. Lyme hastalığının göreceli olarak daha sık olarak görüldüğü Amerika Birleşik Devletleri’nde Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention – CDC) ve Amerika Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (Infectious Disease Society of America) rutin antimikrobiyal ajan önermemektedir. Bununla birlikte hastalık açısından yüksek risk taşıyan gebeler ve endemik bölgelerde yaşayanlara antibiyotik başlanabilir.


Kesin bir korunmanın olmadığı bu hastalıkların geçişinde kene ısırıklarının önlenmesi temel korunma yaklaşımı gibi görünmektedir bu amaçla mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan (hayvan barınakları, piknik amaçlı gidilen su kenarı, otlak şeklindeki yerler, çalı çırpı ve gür ot bulunan yerler, av alanları, orman vb.) kaçınılması gerekmektedir. Eğer bu tür ortamlarda bulunuluyorsa çıplak ayakla veya kısa giysiler giyilmemelidir (lastik çizme giyilmeli veya pantolonların paçaları çorap içine alınmalı), boyuna mendil veya eşarp sarılmalıdır, vücut belirli aralıklarla kene yönünden aranmalı; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanılmalı, yapışan keneler ise ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır. Kısaca uygulanabilir kişisel korunma önlemlerinin;


1. İnsanlar kenelerden uzak tutulabilir ise bulaş önlenebilir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekir.


2. Kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan uzak durulmalı, bu gibi alanlara çıplak ayak ya da kısa giysiler ile gidilmemelidir.


3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları,


4. Görevi nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin hayvan ve hasta insanların kan ve vücut sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske v.b. giymeleri gerekmektedir.


5. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar (repellent) olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir).


6. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.


7. Kenelerin bulunduğu alanlara gidildiği zaman vücut belli aralıklarla kene için taranmalıdır.


Sonuç olarak vücutta kene fark edilir edilmez mümkün olan en kısa sürede baş tarafından forceps veya cımbız ile tutularak çok sıkmadan, üzerine herhangi bir şey dökmeden, sıcak veya soğuk uygulamadan sağa sola çevirmeden yukarı doğru tutup çekerek çıkartılmalı, kene ısırığı olan bölgeye antiseptik solüsyon sürülmeli ve mümkünse kene bir cam tüp veya kavonoz içerisinde saklanmalıdır. Bu işlemleri yapacak kişinin mutlak eldiven giymesi çıplak elle yaklaşımda bulunmaması da şarttır.



Kene çıkartılırken yapılmaması gerekenler


Ucu sivri forseps kullanılmamalıdır,


Kenenin gövdesi sıkılmamalı, ezilmemeli, patlatılmamalıdır,


Gaz yağı, mazot, lidokain, aseton, oje, tırnak cilası gibi maddeler uygulanmamalıdır,


Sıcak uygulanmamalı, kibrit, çakmak ile yakılmaya çalışılmamalıdır,


Keneyi çıkartmak için kıvırma veya katlama şeklinde hareketler yapılmamalıdır,


Çıplak elle kene çıkartılmaya çalışılmamalıdır.



Resimler


Resim : Kenenin insan parmağında görünümü



KENE KABUSU 92671689


Resim : Keneler farklı boyutlarda olabilir, susam tohumu ile karşılaştırmalı görünümü ile değerlendirildiğinde ısırıklarının da ağrısız olduğu da düşünüldüğünde fark edilmelerinin güçlüğü anlaşılabilir,



KENE KABUSU 84420416



Resim : Kan emmek üzere cilde tutunmuş olan bir kenenin görünümü

KENE KABUSU 81641822



Resim : Kene çıkartılırken yapılmaması gerekenler
KENE KABUSU 94757690
Gövdesinden tutulmamalıdır,
KENE KABUSU 43454049
iğne ve benzeri batırılmamalıdır,alkol veya benzeri dökülmemelidir

KENE KABUSU 91451904

Resim 7: Kenenin çıkartılmasının şematik görünümü
KENE KABUSU 11392775
KENE KABUSU 32534658
Resim 8: Kenenin çıkartılmasının basamak basamak fotorafları

A
KENE KABUSU 63088611
B.
KENE KABUSU Kene002
C
KENE KABUSU Kene003
D.
KENE KABUSU Kene004
E.
KENE KABUSU Kene005
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: Geri: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:28 pm

Kırım-Kongo kanamalı ateşi

Kırım-Kongo kanamalı ateşinde(KKKA) etken nedir?

Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan virüslerin meydana getirdiği, Bu grup virüsler, 100 nm (nanometre) büyüklüğünde, Ribonükleik asit (RNA) içeren, heliksel kapsidli ve zarflı virüslerdir.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi nedir?
Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), Nairovirüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hala yüksektir.
İnsanlarda klinik ve subklinik olarak seyreden, kenelerin vektörlük yaptığı ve insanlarda sendromlar halinde görülen önemli bir enfeksiyondur. İnsanlarda başlıca ensefalitler, kısa süren ateşli hastalıklar, kanamalı ateşler, poliartrit ile ön plana çıkan sendromlar şeklinde görülür.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı duyarlılığı nedir?
Nairoviruslar dayanıksızdır, konakçı dışında yaşayamazlar. Bu viruslar 56ºC’de 30 dakikada inaktive olur, kanda 40 ºC’de 10 gün yaşayabilir, %1 hipoklorit ve %2 gluteraldehite duyarlıdır ve ultravviyole ışınları ile hızla inaktive olur. Ribavirine invitro duyarlıdırlar.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı ilk nerede tanımlanmıştır?
Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) ilk kez 1944 ve 1945 yılı yaz aylarında Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görülmüştür. Hastalığa Kırım hemorajik ateşi adı verilmiştir. 1956 yılında Zaire’ de ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edilmiştir. 1969 ise Kongo virüsu ile Kırım hemorajik ateşi virüslerinin aynı virüs olduğu belirlenmiş ve Kırım-Kongo kanamalı ateşi olarak hastalık yeniden adlandırılmıştır.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi bugüne kadar hangi ülkelerde tanımlanmıştır?
Hastalık sıklıkla Afrika, batı Asya ile Ortadoğu ve doğu Avrupa'da görülmektedir. Kırım-Kongo hemorajik ateş virüsünün Bulgaristan, Makedonyada, Pakistan, Irak, Afganistan, İran, Kosova, Kazakistan, Sahra altı Afrika ülkeleri, eski Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Yunanistan, Arap yarımadası, Dubai, Kuveyt, Çin ve Moritanya’da salgınlar yaptığı bildirilmiştir.

Bu sendromlardan kanamalı ateşler grubunda yer alan Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), 2002 yılında bahar ve yaz aylarında bazı illerimizde görülmüş ve Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu çalışmalar neticesinde hastalığın KKKA olduğu doğrulanmıştır.

Bulaşmada aracı olan bir etken var mıdır?
KKKA hayvanlardan insanlara keneler ile bulaşan bir enfeksiyondur. Güney Doğu Avrupa ve Güney Afrika arasında göç eden göçmen kuşlar üzerinde bulunabildiği gösterilmiştir. Bu kuşların virüsün iki kıta arasında taşınmasına yol açabildiği düşünülmektedir. Hyalomma soyuna ait keneler Ülkemizin de içinde bulunduğu çok geniş bir coğrafik alanda yaşamaktadırlar.
Virüs, sığır ve koyun gibi Hyalomma keneleri için konak olan hayvanlarda belirtisiz enfeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi (kanda virüsün bulunması) oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden olmaktadır. Küçük memeli hayvanlarda da viremi ve hafif enfeksiyon oluşup keneler için kaynak oluşturabilmektedir. Bir bölgede, kenelerin ve keneler kan emdiğinde bulaşmayı sağlayacak kanında virüs bulunan hayvanların bol olması salgın için önemli bir faktördür.

Hyalomma soyuna ait keneler en etkin ve yaygın olmakla birlikte, 30 kene türünün KKKA virusunu bulaştırabileceği bildirilmektedir. KKKA virüsunun bazı vektör kene türleri arasında, transovaryal ve venereal olarak bulaştığı belirlenmiştir. Bu da virusun doğada dolaşımla korunmasına katkıda bulunabilecek bir mekanizmadır. Henüz ergin olmamış Hyalomma soyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır, gelişme evrelerinde de muhafaza eder.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virusu insanlara nasıl bulaşmaktadır?
İnsanlar virüsü; Enfekte kenelerin yapışması/kan emmesi sırasında salgıladıkları tükürük salgısı ile, Enfekte kenelerin çıplak elle ezilmesi sırasında temasla, Viremik hayvanların kan ve dokuları ile temasla, Viremik hastalarla (kan ve diğer vücut sıvıları)temas ile olmaktadır.

KKKA virusunun bulaşmasına etken olan kene nedir? yer yüzünde kaç türü bilinmektedir?
Ülkemizde halk arasında kene, sakırga, yavsı, kerni gibi isimlerle bilinmektedir. Keneler zorunlu kan emici artropodlar olup dünyanın her bölgesinde yaşamaktadırlar. Keneler morfolojik olarak diğer artropodlardan farklı olup, vücutları tek bir parçadan oluşmuştur. Vücudun ön tarafında ağız organelleri yer almaktadır. Günümüzde yeryüzünde yaklaşık 850 kene türü bilinmektedir.

Kene yaşam döngüsü nasıldır?
KKKA sebep olan Hyalloma türü keneler çoğunlukla iki konakta gelişim ve yaşam döngülerini tamamlar. Larva ve nimfler küçük omurgalılarda (tavşan, kuş, fare. vb) erginler ise büyük omurgalı hayvanlarda (koyun, keçi, sığır, at, yabani gevişenler, insan, vb) konaklarlar.
KENE KABUSU 79622170

Keneler KKKA hastalığı dışında hayvanlarda ve insanlarda hastalık bulaştırmada biyolojik rol almakta mıdır?
Evet rol almaktadır. Bilinen hastalıklar;
– Rikettsia (Ehrlichia, Coxiella, Anaplasma)
– Virus (Flaviviridae, Bunyaviridae, Reoviridae, Rhabdoiridae)
– Bakteri (Borrelia, Frncisella, Klebbsiella, Dermatophilus, Staphylococcus)
– Protozoon (Theileria, Babesia, Hepatozoon)

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hangi hayvanlarda görülür ve hastalık belirtileri nelerdir?
Virüs, sığır, koyun, keçi, tavşan ve tilki gibi hayvanlardan tespit edilmiştir. KKKA virusu kenelerin konakladığı hayvanlara bulaşmasına rağmen hayvanlarda; bazen hafif ateş çıkabilir, bunun dışında hastalık belirtisi görülmemektedir. Buna karşılık hayvanlar hastalığın yayılmasında aracı rol (portör) oynamaktadır.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi salgınlarını etkileyen doğa şartları nelerdir?
Doğu Avrupa ve Asya’daki Kırım-Kongo hemorajik ateş salgınlarının genellikle insanlar tarafından oluşturan çevresel şartlara bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir. Kırım’daki ilk salgının, İkinci Dünya Savaşı yıllarında kene ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle oluştuğu sanılmaktadır. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan’ da olan salgınlarda ise ziraatçılık ve hayvancılıktaki değişmelerin rol oynadığı belirtilmektedir.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hangi mevsimde görülmektedir?
Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel olarak mayıs ve ekim ayları arasında görülmesine rağmen, değişik aylarda da görülebilir.

Kırım-Kongo kanamalı ateşi için kimler risk altındadır?
Hastalık için çiftlik çalışanları, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, hayvancılık ile uğraşanlar, veteriner hekimler, Veteriner sağlık teknisyenleri, akut hastalarla temas olasılığı bulunan salgın bölgelerde görev yapan sağlık personeli, askerler, kamp yapanlar risk altındadır.

Kene ısırığında ne yapılmalıdır?
Yapışan keneler ise kesinlikle öldürülmeden, ezilmeden/patlatılmadan ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pensle doğrudan düz olarak, döndürmeden yavaşça çekilip alınmalıdır. Isırılan yere; bol sabunlu suyla yıkanıp temizlendikten sonra iyotlu antiseptik(tendürdiyot) sürülmelidir. (şayet sabunlu su bulunmaz ise alkol içeren mendiller kullanılabilinir).

Çıplak elle keneye temas edilmemeli eğer elle tutulacaksa eldiven giyilmeli veya naylon bir poşet yardımı ile keneler toplanmalıdır.

Vücuttaki kenelerin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, klonya, gazyağı v.b) dökülmemeli, sigara veya ateş kullanarak keneler uzaklaştırılmamalıdır. Çünkü bu maddeler kenenin kusmasına sebebiyet vereceğinden hastalık bulaştırma riskini artırmaktadır.

Isırılan kişi iki hafta süreyle ateş,yoğun halsizlik, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. (ateşin 38,3 °C veya üzerinde olması halinde acilen tam teşekkülü hastaneye başvurulmalıdır)

Cilde yapışmış bir keneye ait resim.
KENE KABUSU 99551392
Kan emdikçe zamanla gövdesi kanla dolan kenenin tutunduğu bölge kızarır ve kaşınır
KENE KABUSU 45608022

Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüs bulaştıktan ne kadar süre sonra ortaya çıkar?
KENE KABUSU 22778986
KENE KABUSU Kene_p
Kuluçka süresi; virüsün alınma şekline bağlıdır. Kuluçka süresi kene ısırmasından sonra 2-14 gün arasında değişmekle birlikte genellikle 1-3 gündür. Virüsü içeren kan ve diğer doku ya da atıklar ile temastan sonra genel olarak bu süre 5-6 gündür ve 14 güne kadar uzayabilmektedir.

Kırım-Kongo kanamalı ateşine yakalanmış insanlarda hastalık belirtiler nelerdir?
İnsanlarda; hastalık ateş, üşüme-titreme yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve kanama ile kendini gösterir. Ateş, kırıklık, kas ağrısı, iştahsızlık, baş ağrısı, aşırı duyarlılık, sırt ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, mide bölgesinde ağrı, bel bölgesinde ağrı gibi belirtiler ile ani olarak başlamaktadır. Bazen bu bulgulara kusma, karın ağrısı ve ishal ilave olabilmektedir. Gövde ve kol ve bacaklarda cilt içi kanama görülebilir. Burun kanaması ve değişik alanlarda kanama bulguları bulunabilir. (Detaylı bilgi için Sağlık Bakanlığı)

Kırım-Kongo kanamalı ateşi nasıl kontrol edilir ve nasıl korunulur?
Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi KKKA’da da korunma ve kontrol önlemlerinin alınması çok önemli ve gereklidir.

a- Hasta ve hastanın sekresyonları ile temas sırasında mutlaka koruyucu önlemler (eldiven, önlük, gözlük, maske vb.) alınmalıdır. Genellikle hava yolu ile bulaşmadan bahsedilmemektedir. Ancak, kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınılmalıdır. Bu şekilde bir temasın söz konusu olması halinde, temaslının iki hafta süreyle ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi gerekmektedir. (ateşin 38,3 °C veya üzerinde olması halinde acilen tam teşekkülü hastaneye başvurulmalıdır. Hasta olan kişilerin kullandığı malzemeler ve tuvaletler çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir

b- Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.

c-Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer biyolojik evrelerinde insanlara hücum ederek kan emebilir. Hem mera keneleri hem de mesken keneleri gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konakçılarından kan emmek zorundadırlar; genel olarak da konakçı spesifitesi göstermezler. Bu nedenle öncelikle konakçılar kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir.

d-Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan bir pensle doğrudan alınmalıdır. (Isırılan yer; bol sabunlu suyla yıkanıp temizlendikten sonra, iyotlu antiseptik sürülmelidir.)

e- Diğer önemli hususlardan birisi de piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.

f- Özelikle kırsal alanlarda dolaşılırken açık renkli vücudu örten elbise ve çizme giyilmeli veya ayakkabı giyilecekse pantolon paçaları çorap içine alınmalıdır.

g-Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.

h- Hayvan sahipleri ; hayvanların sağım ve kesim zamanını dikkate alarak; hayvanlarını ve hayvan barınaklarını kene ve diğer dış parazitlere karşı uygun ektoparaziter ilaçlarla yılda iki kez ilaçlamalıdır.

i- Gerek insanları gerekse hayvanları kene enfestasyonlarından korumak için repellent olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Repellentler; sıvı, losyon, krem, katı yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek uygulanabilmektedir. Aynı maddeler hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca, bu maddelerin emdirildiği plastik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.)

j- Kenelerin çevrede çok olması halinde; mera, çayır, çalı, çırpı ve gür otların bulunduğu yerler gibi kenelerin yaşamasına müsait alanlarda, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden, çok dikkatlice akarisid uygulamalarına başvurulabilir. Genel olarak geniş çevre ilaçlamaları faydalı görülmemektedir.

k-Açık alanlarda yapılabilecek kene mücadelesi amacıyla, her bir hektara aktif madde olarak carbaryl ve propoxur hektara 2 kg, deltamethrin ve lambda-cyhalothrin 0,003-0,3 kg, permethrin 0,03-0,3 kg, pirimiphos-methyl ise 0,1-1 kg olarak uygulanabilmektedir

Bakanlığımız il ve ilçe Müdürlüklerince ilkbahar ve sonbahar döneminde olmak üzere yılda en az iki kez ağıllar ve ahırlarda, hayvan gübrelerinin döküldüğü alanlar, çeşme başları ve hayvan durakları ile parazitlerin bulunabileceği muhtemel alanlarda pülverizatör ile ilaçlama yapılmasının yetiştiricilere iyi bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Aynı dönemde büyük ve küçükbaş hayvanların ektoparaziter ilaçlanmanın yapılması, Kene Mücadelesinde; hayvan yetiştiricileri, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimleri desteğinin sağlanması sorunun çözümünde zorunluluk arz etmektedir.

Günümüze kadar kullanılan hiç bir mücadele yöntemi (bir kaç sınırlı alan hariç), tam bir kene eradikasyonu sağlayamamıştır. İnsan ve hayvanlardan kan emen kenelerin sayısını düşük maliyetlerle kabul edilebilir sınırlara indirilmesi hedeflenmelidir.

Akarisid ile kene kontrolünün başlıca 7 zorluğu vardır

1. Kenelerin yoğun biçimde tarım ve orman alanları içinde yayılmış olması, çevreye zarar verecek düzeyde akarisid kullanımını gerektirmektedir.

2. Akarisidlerin kenelerin konakları üzerinde tutundukları bölgelere ulaşabilmesi ancak konağın tüm vücudunun yıkanmasını gerektirmektedir

3. Konak üzerinde bulunmadıkları süre içinde keneler akarisid ilaçların ulaşamayacağı yerlerde saklanmaktadır.

4. Kenelerin yüksek orandaki üreme yeteneği (3000-7000 yumurta) ilaçlamaların düzenli bir sıklıkta yapılmasını gerektirmektedir.

5. Kenelerin uygun olmayan çevre koşullarında çok uzun süreler boyunca canlı kalabilmeleri.

6. Kenelerin konak seçiminde çok alternatifinin olması

7. Akarisid direncinin oluşması
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MAMİ
Vip Özel Üye

Vip Özel Üye
MAMİ


Mesaj Sayısı : 266
Erkek Yaş : 51
İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define
Nerden : MANİSA
Kayıt tarihi : 26/03/10
başarı sistemi : 3
uyarı yok

KENE KABUSU Empty
MesajKonu: Geri: KENE KABUSU   KENE KABUSU Icon_minitimePtsi Mart 29, 2010 9:28 pm

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI TEDAVİ EDİLDİ

Bolu'nun Gerede ilçesinde kenenin ısırdığı 11 yaşındaki Mevlüt Öztürk, yakalandığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını yendi.

Edinilen bilgiye göre, Gerede ilçesi Derekapaklı köyünde yaşayan 11 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi Mevlüt Öztürk, 10 gün önce kene tarafından belinden ısırılmıştı.
Beline yapışan keneyi kendi çıkartan Öztürk'te, 5 gün sonra halsizlik, kusma ve ateşlenme şikâyeti başgösterince yakınları sağlık ocağına başvurdu. Buradan, Gerede Devlet Hastanesi'ne sonra da Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edilen Mevlüt Öztürk, 10 gündür tedavi ediliyor.
Mevlüt Öztürk'ün yengesi Havva Yıldız, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı olduğunu öğrenince çok korktuklarını belirterek, "Mevlüt kenenin ısırdığını söylemiş ancak evde kimse umursamamış. Çünkü bizim oralarda kene çok. Daha sonra halsizlik başgösterince Gerede sonra da Bolu'da hastaneye getirdik. Şu anda durumu iyi. Çok mutluyuz." diye konuştu.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Atasoy, KKKA'da tedaviye erken başlanıldığında iyileşme şansının çok yüksek olduğunu belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Atasoy, kenenin Mevlüt Öztürk'ü bel bölgesinden ısırdığını kaydederek, şunları söyledi: "Hastamız bize başvuruşundan yaklaşık 6 gün önce bel bölgesinden kene ısırması şikâyeti ile hastanemize geldi. 5 gün boyunca hiç bir belirti görülmemiş. Beş gün sonunda ateşli kusmaları başlamış. Gerede Devlet Hastanesi'ne başvurmuşlar. Orada KKKA'dan şüphelenmişler ve bize sevk ettiler.''
Tıp Fakültesi'ne geldiğinde ateşinin 38,3 derece olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Atasoy, ''Hastamızı KKKA'dan teşhis koyarak hastanemize yatırdık. Genel durumu iyiydi. Yaptığımız tetkiklerden sonra kanda pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerin yetersiz olduğunu saptadık. Belirgin bir iştahsızlığı vardı. Bu nedenle damardan sıvı olarak besin vermeye başladık. Yapılan tetkik ve incelemelerin ardından hastamızda KKKA virüsü olduğu tespit edildi. Daha sonra yaptığımız tedavilerle hasta iyileşmeye başladı. Kısa süre içerisinde taburcu olacağını düşünüyoruz.'' şeklinde konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KENE KABUSU
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DEFİNECİLER AKADEMİSİ :: HALK TABABETİ BİTKİLERDEN GELEN SAĞLIK-
Buraya geçin: