Kimler hatta? | Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir :: 1 Arama motorları Yok Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 12:23 pm tarihinde online oldu. |
En son konular | » Kahpe saldırı bezele karakol baskını Salı Şub. 01, 2011 1:31 am tarafından kepenekli çoban » Ashab,ı Kehf,Ptsi Ocak 31, 2011 3:50 am tarafından kepenekli çoban » ÖNERİLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZPerş. Ocak 20, 2011 1:28 am tarafından kepenekli çoban » DEFİNECİLİK İŞİ PROFESYONELCE YAPILIR RUHSATLI VE BİLİNÇLİPaz Ocak 16, 2011 7:26 am tarafından sakin adam» İKİNCİ EL CİHAZ ALIM SATIMI VE TAKASI Paz Ara. 26, 2010 2:17 am tarafından kepenekli çoban » ücretsiz vbullettin sitesi kurmak resimli anlatım,,Cuma Ara. 10, 2010 4:18 am tarafından menderes1278 » ITALYA ROMA NARNICuma Ara. 10, 2010 12:26 am tarafından kepenekli çoban » İlginç bir saatPtsi Kas. 29, 2010 11:41 pm tarafından Misafir » Büyük Sırrın Arkeolojik Keşfi: Nuh Tufanı.Paz Kas. 28, 2010 5:15 am tarafından kepenekli çoban » BULANLAR BULUYOR AMA TEK TEK AMA FARKLI ŞEKİLLERDEPaz Kas. 28, 2010 4:20 am tarafından Misafir » Rüyada Define Görmek.Paz Kas. 28, 2010 3:52 am tarafından Misafir » kıyamet günüC.tesi Kas. 27, 2010 4:34 am tarafından Misafir » AYAK İŞARETİ (çözülmüş)Cuma Kas. 26, 2010 11:27 pm tarafından kepenekli çoban » 7 DELİK Lİ TAŞ ve TAŞ YIĞMACuma Kas. 26, 2010 7:04 pm tarafından Misafir » Arkeolojik Terimler Sözlüğü.Cuma Kas. 26, 2010 2:18 am tarafından menderes1278 » MEZAR ÖRNEKLERİ VE MEZARDAN ÇIKAN HEDİYELERİPerş. Kas. 25, 2010 11:52 pm tarafından Misafir » bir ruhsatlı define kazısından hikayelerPerş. Kas. 25, 2010 3:38 am tarafından Misafir » 3 Yaşında Define Buldu..Perş. Kas. 25, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Göz testine buyrun... !!!!Perş. Kas. 25, 2010 2:16 am tarafından Misafir » FAYDALI LİNKLERÇarş. Kas. 24, 2010 8:43 am tarafından kepenekli çoban » Define Arama İle İlgili Yasal Dayanaklar.. "Define arama ruhsatnamesi" Çarş. Kas. 24, 2010 5:23 am tarafından menderes1278 » Bulunan Defineye Paha BiçilemiyorÇarş. Kas. 24, 2010 5:07 am tarafından Misafir » ALAN TARAMALAR ,,Çarş. Kas. 24, 2010 5:02 am tarafından Misafir » minelap 4500Çarş. Kas. 24, 2010 4:00 am tarafından kepenekli çoban » burada ne görüyorsunuzÇarş. Kas. 24, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Cennet annelerin ayakları altındadırÇarş. Kas. 24, 2010 1:15 am tarafından menderes1278 » MEYVA YETİŞTİRİCİLİĞİC.tesi Kas. 20, 2010 12:23 am tarafından Misafir » Piramitlerin Sırrı.Cuma Kas. 19, 2010 7:17 pm tarafından Misafir » Denizli-sandıras dağı-define hayaliyle gölü boşalttılar Perş. Kas. 18, 2010 2:40 am tarafından kepenekli çoban » Tarihten en güzel laf koymalarÇarş. Kas. 17, 2010 7:14 pm tarafından Misafir |
google |
|
| | Sınırsız enerji:GÜNEŞ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
MAMİ Vip Özel Üye
Mesaj Sayısı : 266 Yaş : 51 İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define Nerden : MANİSA Kayıt tarihi : 26/03/10 başarı sistemi : 3
| Konu: Sınırsız enerji:GÜNEŞ Paz Mart 28, 2010 5:16 am | |
| S.A...Sizlere en temiz,en ucuz,sıfır atıklı,uğruna SAVAŞLARIN KESİNLİKLE OLMAYACAĞI enerji kaynağı olan GÜNEŞ enerjisi ile çalışan bir araçtan bahsetmek istiyorum...Yakınen bildiğim bu araç ve ekibi belki de geleceğin şekillenmesinde mihenk taşı olacaklar,diğer ekiplerle birlikte...Bu aracın ilk aşamasından bu güne kadarki tüm gelişim evrelerine tanık oldum,ekibin insanüstü çalışmasını taktirle belirtmek isterim..Adı SOLARİS...Güneş enerjisiyle çalışan bir araç,daha doğrusu protatip...
Solaris Tarihi: - Solaris takımı, güneş enerjisi ile çalışan araç yapma fikri etrafında toplanmış akademisyenler, girişimciler ve lisans seviyesinden doktora seviyesine kadar genişleyen yelpazedeki araştırmacılardan oluşmaktadır. Takımın öncelikli hedefi, 30 Agustos 2005 te Bilim ve Teknik Dergisi tarafından TÜBİTAK destekli düzenlenen FormulaG yarışmasına katılmaktır. - Bu siteyi 2005′ten beri devam eden yoğun çalışma sırasında edindiğimiz bilgileri paylaşmak, yaptığımız çalışmalara destek olabilecek firma ya da kişilere ulaşmak ve takım içindeki gelişmeleri takip etmek isteyenler için hazırladık. Bir şekilde, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili çalışmalara ufak bir katkısı bile olursa bu site amacına ulaşmış demektir. MİSYONUMUZ:
Solaris Güneş Arabası Ekibi, güneş enerjisi ile çalışan araç yapma fikri etrafında toplanmış akademisyenler,girişimciler ve lisans seviyesinden doktora seviyesine kadar genişleyen yelpazedeki araştırmacılardan oluşmaktadır. Takımın bir araya gelme nedeni ülkemizde TÜBİTAK’ın öncülüğünü yaptığı ve her yıl düzenlenen Güneş Arabaları Yarışlarına (Formula G) katılmaktır. Akademik danışmanlarımızın bize olan güvenleriyle kendi içerisinde tamamen öğrencilerin oluşturduğu bir karar ve yönetim mekanizması oluşturuldu. Böylece Solaris Güneş Arabası Ekibi, sadece aracın tasarım ve üretiminde değil artık her alanda gönüllü öğrencilerin katkıda bulunduğu bir öğrenci Ar-Ge projesi haline getirilmiş oldu. Solaris Güneş Arabası projesinin görünen yüzü her ne kadar yarışlara katılabilmek ve her yıl daha başarılı olmak için çalışmak olsa da, bu projenin temel amacı eğitimdir. -Solaris Güneş Enerjili Araç projesinin en büyük misyonlarından birisi bu eğitim kapsamında gönüllü öğrenci AR-GE projesi ile öğrencileri hem mesleki hem de bireysel alanda geliştirmektir. -Mühendislik eğitiminde büyük yer kaplayan tasarım, analiz, teorik öğrenimleri, imalat ve iyileştirmelerde eklenerek ekip üyelerine sorumluluk bilinci ve disiplinli çalışma ortamı yaratmaktadır. -Öğrencilerde mesleki gelişim, sorumluluk bilinci ve çevresel koşullarda mühendislik alanının gerekliliğini ve önemini kazandıran Solaris Güneş Enerjili Araç Projesi, bu geniş eğitim misyonu ile gönüllü öğrencileri bir araya getirmekte ve geleceğin daha rahat, daha temiz olması için çalışmalarını sürdürmektedir. VİZYONUMUZ:
-Mühendislik etiği düşüncesi ile değişen çevre koşullarında temiz enerji kullanımını arttırmak. -İnsan sağlığı konusunda en duyarlı ülke ve en duyarlı projeler konusunda Türkiye’yi uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek. -Öğrencilere Mesleki gelişim sağlayarak, girişimci ve takım ruhuna sahip bireyler yetiştirmek. -Bilimsel çalışmaların ışığında bu proje sonucunda ortaya çıkacak olan yaratıcı fikirleri koruyarak onları geleceğe taşımak. -Ana konusu insan olan Solaris takımının vizyonu, insan hayatını kolaylaştırmak ve bunu yaparken en sağlıklı koşulları kullanmak için en ideal projeleri hayata geçirmektir. HEDEFLERİMİZ:
-Alternatif enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisinin ülkemizde tanıtımını sağlamak ve böylece gelecekte oluşabilecek enerji sıkıntılarına alternatif çözümler uygulamaya geçirilebileceğini gösterebilmek, -Bilimsel araştırmalarda kullanılabilecek, gövdesinden motoruna her parçasıyla ileri teknolojik bir aracın ülkemiz şartlarında olabildiğince yerli malı kullanarak üretimini gerçekleştirebilmek, -Mevcut araçlarımıza gerekli iyileştirmeleri yapıp sonra bu iyileştirmelerin bize kazandırdıklarını belirleyebilmek ve araçlarımızı daha iyi duruma getirebilmek için bu verilerden faydalanabilmek, -Güneş enerjisi ile çalışan uluslar arası yarışlarda dünyanın saygın üniversiteleri ile yarışabilecek araçlar ortaya çıkarabilmektir.
Bu aracı hayata geçiren ekip,boş değil işte başarıları:
Yurtiçi Başarılar: Formula G Yarışı ( 2005) , Ortalama Hızı En Yüksek Araç Başarısı Formula G Yarışı ( 2006 ) , Sıralama Turları – 3.lük Başarısı Formula G Yarışı ( 2006 ) , İstanbul Park Yarı Final – 6.lık Başarısı Formula G Yarışı ( 2006 ) , İstanbul Park Final - 10.luk Başarısı Formula G Yarışı ( 2007 ) , Yarı Final – 1.lik Başarısı ( Solaris II ) Formula G Yarışı ( 2007 ) , Yarı Final – 2.lik Başarısı ( Solaris III ) Formula G Yarışı ( 2007 ) , Final – 6.lık Başarısı ( Solaris II ) Formula G Yarışı ( 2007 ) , Final – 8.lik Başarısı ( Solaris III ) Formula G Yarışı ( 2008 ) , İzmir Final – 5.lik Başarısı ( Solaris III ) Formula G Yarışı ( 2008 ) , İzmir Final – 9.luk Başarısı ( Solaris II )
Yurtdışı Başarılar: Sun Life Design Contest ( 2008 ) , Sun Life Tasarım Yarışması – 3.lük Başarısı Middle East Solar Challenge ( 2010 ) , Abu Dhabi - Özel Davet Alma Başarısı
Dünyada, sınırsız ve temiz enerji kaynakları üzerine araştırmalar hızla artmaktadır...Bu yöndeki çalışmalar bir şekilde desteklenmektedir...
Tübitak Formula-G TÜBİTAK, alternatif enerji kaynakları konusunda kamuoyunda farkındalığı yükseltmek, alternatif enerji teknolojilerinin yaygın kullanımı için gerekli beyin gücü ve bilgi birikiminin oluşmasını sağlamak üniversite öğrencilerini teorik bilgilerini takım çalışmasıyla başta güneş ve hidrojen olmak üzere, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışacak ürünler ortaya koymaya özendirmek üzere TÜBİTAK Formula-G Güneş Arabaları Yarışı ve TÜBİTAK Hidromobil Hidrojen Arabaları Yarışı düzenlemektedir. World Solar Challange
World Solar Challenge, Hans Tholstrup isimli güneş enerjisi öncüsü, kendi inşa ettiği Quiet Achiever isimli güneş arabasıyla Avustralya kıtasını 1982 yılında batıdan doğuya geçmesiyle başlamıştır.Resmi olarak 1987 yılında World Solar Challenge alternative otomotiv teknolojisinin gelişimini ortaya koymuş ve alışılagelmiş otomobillere alternatif sağlamıştır. North American Solar Challenge
NASC güneş enerjili arabaların dizaynının ve üretiminin yapılıp, zamana ve mesafeye karşı kıtanın geçilmesine dayanan bir yarış organizasyonudur. Bu yarışta 2400 mil yaklaşık 3860 kilometre katedilerek Texas eyaletinin Dallas şehrinden Alberta eyaletinin Calgary şehrine kadar yarışılmıştır.
| |
| | | MAMİ Vip Özel Üye
Mesaj Sayısı : 266 Yaş : 51 İş/Hobiler : av,balık,hız,motor,define Nerden : MANİSA Kayıt tarihi : 26/03/10 başarı sistemi : 3
| Konu: Geri: Sınırsız enerji:GÜNEŞ Paz Mart 28, 2010 5:27 am | |
| Kara delik, en basit ifadesiyle, yakınındaki nesnelerin kendi çekim alanından kaçıp kurtulmasına izin vermeyecek kadar büyük bir kütlenin yoğunlaştığı uzay bölgesidir. Çekim konusunda eldeki en iyi teori Einstein'ın Genel Relativite Teorisi (GRT) olduğuna göre kara delikleri anlamak için bu teorinin bazı sonuçlarını incelememiz gerekir. Bunun için çekimi oldukça basit bir durumda inceleyelim. Bir gezegenin üzerinde durduğunuzu düşünün. Düşey yukarıya doğru bir taş atıyorsunuz. Çok hızlı atmadığınızı kabul edersek, taş bir süre yükselecek ve gezegenin çekimi nedeniyle oluşan zıt yönlü ivmenin etkisiyle yavaşlayıp duracak ve geriye düşmeye başlayacaktır. Taşı yeterince hızlı atarsanız, taşın gezegenin çekim etkisinden tamamen kurtulmasını sağlayabilirsiniz. Artık hep yükselir. Taşın gezegenin çekim etkisinden kurtulmasına yetecek en küçük fırlatma hızına kaçış hızı denir. Tahmin edeceğiniz gibi, kaçış hızı gezegenin kütlesine bağlıdır: Gezegenin kütlesi çok büyükse, çekim çok kuvvetli ve kaçış hızı çok yüksektir. Hafif bir gezegenden kaçış hızı da küçüktür. Kaçış hızı gezegenin merkezinden ne kadar uzak olduğunuza da bağlıdır: Merkeze ne kadar yakınsanız, kaçış hızı o kadar büyüktür. Yeryüzünden kaçış hızı 11.2 km/s'dir (atmosfer sürtünmeleri hariç). Yani, herhangi bir cismi yeryüzeyinden yukarıya doğru saniyede 11.2 km hızla atmayı başarabilirseniz, cisim size geri dönmez. Ay'da kaçış hızı 2.4 km/s'dir. Şimdi, yüzeyindeki kaçış hızının ışık hızından da (saniyede 300 000 km) büyük olduğu, küçük bir yarıçapa yığılmış muazzam bir kütle hayal edin. Hiç bir şey ışıktan hızlı gidemeyeceğine göre, bu kütlenin çekim alanından hiç bir şey kaçamaz. Bir ışık demeti bile çekim etkisiyle durdurulup geri çekileceğinden, bu kütleden ışığın kaçması mümkün olmaz. Işığın bile kaçamayacağı kadar yoğun kütle yığını fikri 18. yüzyılda yaşamış olan Laplace'a kadar uzanır. Einstein'ın genel relativiteyi geliştirmesinden neredeyse hemen sonra Karl Schwarzschild bu teorinin matematik denklemlerinin böyle bir nesneyi tanımlayan çözümlerini keşfetti. Çok daha sonraları, 1930'larda Oppenheimer, Volkoff ve Snyder gibi kimselerin çalışmalarıyla insanlar evrende böyle nesnelerin gerçekten var olabileceği olasılığını ciddi ciddi düşünmeye başladı. Bu araştırmacılar, yeterince büyük bir yıldızın yakıtı bitince, kendisini kendi çekim etkisine karşı destekleyemeyeceğini ve bir kara deliğe çökeceğini gösterdiler. Genel relativitede çekim uzayzamanın eğriliğinin bir manifestasyonudur. Büyük kütleli cisimler uzay ve zamanı çarpıtır, eğrileştirir ve büker; böylece geometrinin bildik kuralları oralara uygulanamaz olur. Bir kara delik yakınlarında uzayın çarpıklığı aşırılaşır ve kara deliklerin bazı çok acayip davranışlar göstermelerine neden olur. Örneğin bir kara deliğin olay ufku bulunur. Bu, kara deliğin sınırlarını işaretleyen küresel bir yüzeydir. Bu ufuktan içeriye geçebilir fakat dışarıya çıkamazsınız. Aslında, ufku bir kez geçtiniz mi kaderiniz geri dönüşsüz bir şekilde kara deliğin merkezindeki tekillik (singularite) noktasına yaklaşmaktır. Bu ufku kaçış hızının ışık hızına eşit olduğu yer olarak düşünebilirsiniz. Ufkun dışında kaçış hızı ışık hızından küçüktür, dolayısıyla roketlerinizi yeterince güçlü çalıştırabilirseniz kaçma şansınız olabilir. Fakat kendinizi olay ufkunun içinde bulursanız, geçmiş ola, roketleriniz ne kadar güçlü olursa olsun kaçamazsınız. Bu ufkun acayip geometrik özellikleri vardır. Kara delikten uzaklarda durmakta olan bir gözlemciye göre bu ufuk hoş, statik ve hareketsiz bir yüzey gibi görünür. Ancak ona yaklaştığınızda onun çok büyük bir hızının olduğunu fark edersiniz. Aslında o dışarı doğru ışık hızıyla hareket etmektedir! Bu durum, ufku içeri doğru geçmenin niçin kolay fakat dışarı çıkmanın niçin imkansız olduğunu açıklar. Ufuk dışarı doğru ışık hızıyla hareket ettiğinden onu dışarıya doğru geçmek için ışıktan hızlı hareket etmeniz gerekir. Işıktan hızlı gidemezsiniz ve bu nedenle de kara delikten kaçamazsınız. Bunlar size çok acayip gibi geliyorsa, endişelenmeyin: Gerçekten acayiptir. Ufuk bir anlamda sakin durmaktadır, fakat başka bir anlamda ışık hızıyla hareket etmektedir. Birazcık "Aynanın İçinden"deki Alice'in durumuna benzer: Orada sadece aynı yerde kalmak için bile hızlı koşması gereken bir yerde bulur kendini Alice. İçeri girdiniz mi, uzayzaman, yarıçapsal uzaklığı ve zamanı tanımlayan koordinatların rollerini takas etmelerini gerektirecek kadar çarpıklaşır. Yani, merkezden ne kadar uzak olduğunuzu tanımlayan r koordinatı zaman-gibi, zamanı gösteren t koordinatı uzay-gibi haline gelir. Zamanı cetvelle, uzaklığı da saatle ölçmek zorunda kalırsınız. Bu da şu demektir: Şu anda bulunduğunuz yeri (uzaydaki yerinizi = mekan koordinatlarınızı) istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz ya da isterseniz aynı yerde durabilirsiniz; ama zamanı durduramaz, geri döndüremez veya zamanda yolculuk yapamazsınız. Bir kara deliğin olay ufkunun içindeyse, bulunduğunuz yeri değiştirme imkanınız yoktur. Oradaki mekan buradaki zaman gibi belli bir yönde akar. Ancak zamanınızı istediğiniz gibi değiştirebilir, geçmişe veya geleceğe gidebilirsiniz. Hatta zaman şimdiki mekan boyutları gibi üç boyutlu hale gelirse, zamanda yukarıya, aşağıya, sağa, sola, öne ve arkaya hareket etmeniz mümkün olur -- bütün bunlar zamansal olarak ne demekse! Bunun sonucu olarak da, şu andaki normal şartlarda geleceğe gitmeyi, yaşlanmayı engelleyemediğiniz gibi, bir kara deliğin olay ufkunun içinde r'nin git gide küçük değerler almasının, yani merkeze doğru düşmenizin önüne geçemezsiniz. Nihayet r = 0'daki tekillik noktasına ulaşırsınız. Bu sondan kurtulmak için roketlerinizi ateşleyebilirsiniz, fakat yararsız: Nereye dönerseniz dönün geleceğinizden kaçamazsınız -- burada yaşlanmaktan kaçamadığınız gibi. Olay ufkunu geçtikten sonra bir kara deliğin merkezindeki tekillik noktasından kaçmaya çalışmak gelecek pazartesiden kaçmaya çalışmak gibidir. Bu arada kara delik adı John Archibald Wheeler tarafında uyduruldu, daha cazip olması nedeniyle de önceki isimlerin (mesela, donmuş yıldızlar veya David Finkelstein'ın tek yönlü zar) tahtına oturdu. -------------------------------------------------------------------------- Bir kara delik ne kadar büyüktür? Bir şeyin ne kadar büyük olduğunu anlatmanın en az iki yolu vardır: Ne kadar kütlesi olduğunu veya uzayda ne kadar yer kapladığını söyleyebiliriz. İlke olarak, bir kara deliğin sahip olacağı kütlenin alt ve üst sınırı yoktur. Prensipte her miktarda maddeyi yeterince küçük bir hacme sıkıştırabilirseniz bir kara delik elde etmeniz mümkündür. Orada uzakta gerçekten kara delikler varsa, onların büyük kütleli yıldızların ölümleriyle üretildikleri sanılıyor. Buna göre bir kara deliğin kütlesi sulbünden geldiği yıldızın kütlesi kadardır. Böyle bir yıldız kara deliği için tipik kütle Güneş kütlesinin 10 katı veya 1031 kilogram kadardır. (1'den sonra 31 tane sıfır, yani, 10,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000.) Astronomlar, bir çok galaksinin çok büyük kütleli kara delikleri merkezlerinde barındırdıklarından da kuşkulanıyorlar. Bunların kütlelerinin Güneş kütlesinin bir milyon katı veya 1036 kilogram kadar olduğu düşünülüyor. Bir kara deliğin kütlesi ne kadar büyükse uzayda kapladığı yer de o kadar büyüktür. Aslında Schwarzschild yarıçapı (yani, olay ufkunun yarıçapı) ve kütle birbirleriyle doğru orantılıdır: Bir kara delik diğerinden on kat daha kütleliyse, onun yarıçapı da ötekinin on katıdır. Güneş kütlesi kadar kütleye sahip bir kara deliğin çapı 3 kilometre kadar olurdu. O halde on Güneş kütleli tipik bir kara deliğin çapı 30 kilometre ve bir galaksinin merkezindeki bir milyon Güneş kütleli kara deliğin çapı 3 milyon kilometre filandır. 3 milyon kilometre çok büyük bir şeymiş gibi gelebilir, ama astronomik standartlara göre o kadar da büyük değildir. Mesela Güneş'in yarıçapı 700,000 kilometredir; o halde süper kütleli bir kara deliğin çapı Güneş'inkinin sadece üç katı kadardır. Kara delikler nasıl buharlaşır? 1970'lerde Stephen Hawking kara deliklerin tamamen kara olmadıklarını gösteren bir takım teorik argümanlar getirdi: Kara delikler quantum mekaniksel etkiler nedeniyle radyasyon yayınlarlar. Bu radyasyonu üreten enerji kara deliğin kütlesinden gelir. Sonuçta kara delik azar azar çeker (büzülür). Kütle azaldıkça radyasyon oranının arttığı belirlenmiştir; böylece kara delik git gide daha şiddetli ışıma yaparken, muhtemelen tamamen ortadan silininceye kadar, gittikçe daha hızlı bir şekilde çeker. Gerçekte bir kara delik buharlaşmasının son safhalarında neler olup bittiğinden kimse emin değildir: Bazı araştırmacılar geride ufak ve kararlı bir artığın kalacağını sanıyor. Eldeki teoriler öyle mi yoksa böyle mi olduğunu kesinlikle söyleyebilecek kadar iyi değil. Bu nedenle kara delik buharlaşmasının tamamen spekülatif olduğunu eklemek gerek. Bu konu, eğri uzayzamanda quantum mekaniksel (ya da daha doğrusu, quantum alan teorisel) hesaplamaların nasıl yapılacağını anlamayı gerektiriyor; bu da çok zor bir iştir, üstelik çıkan sonuçları deneysel ve gözlemsel olarak esastan test etmek de mümkün değildir. Fizikçiler kara delik buharlaşmasıyla ilgili kestirimler yapmak için doğru teorilere sahip olduklarını, fakat deneysel testler olmadığından emin olmanın mümkün olmadığını düşünüyorlar | |
| | | | Sınırsız enerji:GÜNEŞ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |