Kimler hatta? | Toplam 9 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 9 Misafir Yok Sitede bugüne kadar en çok 197 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 12:23 pm tarihinde online oldu. |
En son konular | » Kahpe saldırı bezele karakol baskını Salı Şub. 01, 2011 1:31 am tarafından kepenekli çoban » Ashab,ı Kehf,Ptsi Ocak 31, 2011 3:50 am tarafından kepenekli çoban » ÖNERİLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZPerş. Ocak 20, 2011 1:28 am tarafından kepenekli çoban » DEFİNECİLİK İŞİ PROFESYONELCE YAPILIR RUHSATLI VE BİLİNÇLİPaz Ocak 16, 2011 7:26 am tarafından sakin adam» İKİNCİ EL CİHAZ ALIM SATIMI VE TAKASI Paz Ara. 26, 2010 2:17 am tarafından kepenekli çoban » ücretsiz vbullettin sitesi kurmak resimli anlatım,,Cuma Ara. 10, 2010 4:18 am tarafından menderes1278 » ITALYA ROMA NARNICuma Ara. 10, 2010 12:26 am tarafından kepenekli çoban » İlginç bir saatPtsi Kas. 29, 2010 11:41 pm tarafından Misafir » Büyük Sırrın Arkeolojik Keşfi: Nuh Tufanı.Paz Kas. 28, 2010 5:15 am tarafından kepenekli çoban » BULANLAR BULUYOR AMA TEK TEK AMA FARKLI ŞEKİLLERDEPaz Kas. 28, 2010 4:20 am tarafından Misafir » Rüyada Define Görmek.Paz Kas. 28, 2010 3:52 am tarafından Misafir » kıyamet günüC.tesi Kas. 27, 2010 4:34 am tarafından Misafir » AYAK İŞARETİ (çözülmüş)Cuma Kas. 26, 2010 11:27 pm tarafından kepenekli çoban » 7 DELİK Lİ TAŞ ve TAŞ YIĞMACuma Kas. 26, 2010 7:04 pm tarafından Misafir » Arkeolojik Terimler Sözlüğü.Cuma Kas. 26, 2010 2:18 am tarafından menderes1278 » MEZAR ÖRNEKLERİ VE MEZARDAN ÇIKAN HEDİYELERİPerş. Kas. 25, 2010 11:52 pm tarafından Misafir » bir ruhsatlı define kazısından hikayelerPerş. Kas. 25, 2010 3:38 am tarafından Misafir » 3 Yaşında Define Buldu..Perş. Kas. 25, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Göz testine buyrun... !!!!Perş. Kas. 25, 2010 2:16 am tarafından Misafir » FAYDALI LİNKLERÇarş. Kas. 24, 2010 8:43 am tarafından kepenekli çoban » Define Arama İle İlgili Yasal Dayanaklar.. "Define arama ruhsatnamesi" Çarş. Kas. 24, 2010 5:23 am tarafından menderes1278 » Bulunan Defineye Paha BiçilemiyorÇarş. Kas. 24, 2010 5:07 am tarafından Misafir » ALAN TARAMALAR ,,Çarş. Kas. 24, 2010 5:02 am tarafından Misafir » minelap 4500Çarş. Kas. 24, 2010 4:00 am tarafından kepenekli çoban » burada ne görüyorsunuzÇarş. Kas. 24, 2010 2:43 am tarafından Misafir » Cennet annelerin ayakları altındadırÇarş. Kas. 24, 2010 1:15 am tarafından menderes1278 » MEYVA YETİŞTİRİCİLİĞİC.tesi Kas. 20, 2010 12:23 am tarafından Misafir » Piramitlerin Sırrı.Cuma Kas. 19, 2010 7:17 pm tarafından Misafir » Denizli-sandıras dağı-define hayaliyle gölü boşalttılar Perş. Kas. 18, 2010 2:40 am tarafından kepenekli çoban » Tarihten en güzel laf koymalarÇarş. Kas. 17, 2010 7:14 pm tarafından Misafir |
google |
|
| | SANDI EFSÂNESİ: | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
hattap Vip Özel Üye
Mesaj Sayısı : 345 Yaş : 55 İş/Hobiler : jeolog Nerden : anadoludan Kayıt tarihi : 11/03/09 başarı sistemi : 8
| Konu: SANDI EFSÂNESİ: C.tesi Mart 14, 2009 12:03 am | |
| SANDI EFSÂNESİ:
Devamı Gelecek Sayfada
Arazinin darlığı, kuraklığı ve çoraklığı ile ün salmış bulunan Bozkır Kazası’nın bütün bu tabiat nankörlükleriyle alay eden Suğla Gölü mıntıkasında ve gölün doğu kıyısında eski, pek eski zamanlarda bir bey yaşarmış. Emeğini toprağın bereketi emrine vererek bol hububat elde edermiş. Yılın birinde Bozkır, belki Konya için de felâketli denilen bir mahsul yılında kuraklık dolayısıyla hemen tamamen suyu çekilmiş bulunan Suğla arazisinden bereketli bir mahsul kaldırmış. Bütün uzak ve yakın köylerin armut kurusundan un ve yaban dikenlerinden saman tedariki için çırpındıkları bir sırada kendisi, cimri bir zenginin kasası titizliği ile ambarları üzerinde titrer olmuş. Ahırlı Nahiyesi’ne adını veren ahırın sahibi bulunan civardaki Arvana herkes gibi daralmış, bu beye katırlar sırtında altun göndererek biraz buğday ve saman tedarik etmek istemiş. Bey, Arvana Beyi tarafından gönderilen altunları, getiren hayvanların önüne koymuş; ne yapacağını ne yapmak istediğini hayret ve sabırsızlıkla bekleyen Arvana Beyi’nin adamlarına dönerek alaylı bir şekilde : -“Ata verdim yemedi, ite verdim yemedi. Bu altınlar olsa olsa sizin karnınızı doyururlar, bizim işimize yaramaz. Götürün bunu bana gönderene...” diyerek zavallı Arvana Beyi’ne buğday ve saman yerine altınlarını iade etmiş. Bu insaniyetsizlikle hissizlikten ziyadesiyle nefret duyan ve gazaba gelen Arvana Beyi komşusuna dönerek ve altunlarına bakarak: “Dost sandımdı” demiş. Her şeye rağmen emekle topraktan gayrı hiçbir şeyin insana vefakâr olamayacağını ifade etmek isteyerek bundan böyle zamanımıza kadar Sandı ismini taşıyacak olan köyün Beyi’nden, toprağını daimi surette suya gark etmek sureti ile intikam almak hevesine düşmüş. Kendi küçük beyliğinin sınırları içinde bulunan ve Suğla Gölü’nde bir dil gibi uzanan Bölme Burnu’nun güneyi ile Katır Tepesi’nin doğu etekleri arasındaki dar boğaza, hâlâ bugün bile izlerine tesadüf edilen geniş seddi inşa sureti ile gölü bir büyük ve üç küçük düdenden mahrum etmek ve yer altındaki mecralarını kaybeden suları gölün kıyısında ve gölün eteğinde bulunan Sandı Beyi arazisine saldırtmak istemiş. Bugün nereden ve nasıl getirildiğine hayret edilen büyük kayaları sıra sıra yerleştirmekle işe başlamış. Bu sırada oğlu ölmüş. Arvana Beyi: -“Oğlum öldü ham tıraş, bense kaldım kır tıraş; dünyada ölüm olduğunu bilseydim koymazdım taş üstünde taş..” demiş. Hiç beklenmeyen bu ölüm, bir hiçlik alemi olan dünyada intikam his ve hareketlerinin de boşluğunu Arvana Beyi’ne bu suretle anlatmıştır.
EFSÂNE ÜZERİNE AÇIKLAMALAR:
Yukarıda yazılmış olan Sandı Efsânesi, M. Mesud KOMAN tarafından Konya Halkevi Dergisi’nin Eylül 1942’de yayınlanan 47. sayısının 29. ve 30. sayfalarından olduğu gibi alınmıştır. “Toprağının her karış parçası için ayrı bir efsâneye sahip bulunan Bozkırlılardan dinlemiştim.” diye yazan M. Mesud KOMAN, efsâne ile ilgili açıklamalar yaptığı bölümde; efsâneyi zamanın Bozkır Kaymakamı Salâhattin GÖRBİL’den dinlediğini, Arvana’nın Suğla Gölü’nün güneyinde bir köy olduğunu, gölün suları çoğalınca köyün önündeki tabii körfez de toprağın veya yeraltında bir su akımının mevcudiyetinin hissedildiğini, Arvana (Avrana) Beyi’nin Etiler devrinde bu havalide hüküm süren “Aravana Kralı” olduğunu, yeni Eti Devletini kuran Şuppiluliuma’nın son devirlerinde kendisine sadakatsizlik eden tabi devletlerden birinin de Aravana Devleti olduğunu, “Sandı” Beyi’nin ise belki bir Eti Prensi olduğunu, Arvana Krallığı zamanında bir takım şehir ve kale harabelerinin mevcut olduğunu, kalenin şimdiki Arvana Köyü’nün takriben beş kilometre batısında Tınastepe üzerinde bulunduğunu, bu tepe civarında ormanlık alan içinde önemli yıkıntılar olduğunu, köylülerin Arvana Kralı’nın yaptığını söylediği barajın önemli bir eser olduğunu, bu eserin bir dağdan bir dağa uzanmış olması Arvana köy düdenine (düden: göl ve denizdeki girdap, suyun dönerek akıp kaybolduğu yer) doğru gölün sularını akıtmamak için yapıldığı hissini verdiğini, Arvana’nın Türkçe’mizde “boz dişi deve” anlamına geldiğini belirtmektedir. Eskiden Bozkır İlçesi’ne bağlı olan eski adıyla Arvana olarak anılan yer, şu anda Konya İli Seydişehir İlçesi’ne bağlı Çatmakaya Köyü’dür. Çatmakaya Köyü’nün 6 km. batı yönünde Tınaztepe adı ile bir mağara bulunmaktadır. Bu mağara yerli ve yabancı turistler tarafından gezilmektedir. Eski adı ile Sandı olan köy ise; şu anda 1990 yılında yapılan idari düzenlemeler sebebiyle eskiden Bozkır İlçesi’ne bağlı bir kasaba iken ilçelik statüsüne kavuşturulan Yalıhüyük sınırları içinde kalmış olan Arasöğüt Köyü’dür. Sandı: Osmanlı Devleti Tahrir Defterleri’nde; “Ulu Sandı” (Büyük Sandı) ve “Kiçi Sandı” (Küçük Sandı) adı ile kayıtlara geçmişti. Bu açıklamalardan sonra Sandı Efsânesine konu olarak benzeyen, ancak başka varyantla söylenen “And Efsânesi”ne geçilmiştir.
Efsânelere Adını Vermiş Olan Sandı (Arasöğüt) Köyü. | |
| | | | SANDI EFSÂNESİ: | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |