AĞAÇLAR HAKKINDA

Türkiye'nin en yaşlı sedir ağacı 2005 yaşında.


Link: www.haberx.com Antalya'da bulunan 25 metre boyunda, 262 santimetre çapındaki sedir ağacının, Türkiye'deki bilinen en yaşlı ağaç olduğu belirtildi.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, Ukrayna Köyişleri ve Orman Bakanı Victor Alexandre Chervonyy ile birlikte Elmalı İlçesi'nin Çığlıkara bölgesinde incelemelerde bulundu.
Kahveci, konuk bakanı Türkiye'nin en yaşlı sedir ağacının bulunduğu yere götürerek, ağaç hakkında bilgi verdi. 25 metre uzunluğunda, 262 santimetre çapında olan sedir ağacının 5 yıl önce bulunduğunu belirten Kahveci, bulunduğunda ağacın yaşının 2000 olarak hesaplandığını belirtti.
Kahveci, "Genel Müdürlüğümüz bu ağacı hemen koruma altına aldı. Bildiğimiz kadarıyla bu kadar yaşlı ağaçlardan dünyada sadece Güney Amerika'da birkaç adet bulunuyor. Türkiye'de ise bilinen, bundan yaşlı ağaç yok" dedi.

Ağaç Sirki


Link: http://www.floor.com.tr/agacsirki_devam.htm


Alışılmışın dışında ağaçlardan oluşan bu koleksiyon, 1940-1950’lerde başta Life Dergisi olmak üzere Amerika’da ve dünyanın birçok yerinde yayınlanan birçok dergiye konu olmuştur. Ağaç Sirki, insanın doğaya olan hayranlığının en çarpıcı örneklerinden biridir. Çünkü bu ağaçlara şekil vermek gerçekten sevgi ile olan bir iştir; önce dikip büyütmek, bakımını yapmak ve koruyup sevmek…

Bu botanik serüven 1920 yılında Kaliforniya’nın Hilmar bölgesinde başladı. İsveçli bir göçmenin oğlu olan Axel Erlandson, 1884 yılında doğdu. Bir gün iki çınar ağacının doğal bir şekilde tesadüfi olarak bir birlerine aşılandığını gördü ve bundan ilham aldı. Ağaçları aşılayarak enteresan şekiller çıkarmaya başladı. Başta bu onun için sadece basit bir hobiydi.

Axel Erlandson’un karısı ve kız kardeşi bir gezilerinde insanların, optik illüzyon ve bunun gibi garip görünen şeyleri izleyebilmek için para ödediklerini gördüler. Bu durumu Axel’e söylediler ve insanların garip ağaçları görmek için para verecekleri fikrine vardılar. Ama bunu sağlayabilmek için ağaçların, turistlerin geçtiği noktalara taşınması şarttı. Bunu sağlamak için Axel, Santa Clara’da ufak bir arazi aldı ve en ilginç ağaçlarını bu yeni arsasına diktirdi. Ağaç Sirki 1947 yılının ilkbaharında açılmış oldu. 1963 yılında Axel sağlığı bozulduğu için ağaçlarının olduğu araziyi satmak zorunda kaldı. Axel 1964 yılında öldüğünde ardında 74 tane benzersiz ağaç bıraktı. Daha sonraki 20 yılda arazi el değiştirdi ve ağaçlar bakımsız kaldı.

Nobb Hill Gıda Ürünleri’nin sahibi Michael Bonfante bu ağaçlardan çok etkilendi ve onların korunması gerektiğini düşündü. 1984 yılında 26 sirk ağacından oluşan bir koleksiyonu satın aldı. Michael Bonfante, 1998 yılında, Kaliforniya’da Bonfante Bahçeleri Parkı’nı kurmak için çalışmalarına başladı ve gıda sektöründeki işini bıraktı. 2001 yılında kurulan Bonfante Bahçeleri Parkı’nda Axel Erlandson’un mirası olan sirk ağaçları sergilenmeye başlandı.

Çınar Kulesi

Altı çınar ağacını birbirlerine aşılayarak bir elmas şekli verilmiştir. Bu eser, Axel Erlanson’un en dengeli simgesel ağaç figürüdür.

Merdiven Ağacı

Axel Erlandson, bu ağacı şekillendirmek için 40 yıl harcamıştır. Bu şekli ağaca nasıl verdiği sorulduğunda "Onlarla konuşuyorum." cevabını vermiştir. İki ağaç arasında dokuz merdiveni aşılama yöntemiyle oluşturmuştur.

Bonfante, sayesinde emek ve yaratıcılığın ürünü olan, çınar, dişbudak gibi ağaçlardan oluşturulmuş sirk ağaçları, günümüze kadar korunabilmiştir. Bu ağaçların 19 tanesi halen Bonfante Bahçesi Parkında sergilenmektedir. Sevgi ve biraz da şans ile Axel Erlandson’un sirk ağaçları ilerde de her yaştan insanı büyülemeye devam edecek ve ziyaretçiler, zaman ve yeteğin birleşiminden oluşan, bu fevkalade doğa eserlerini takdir etmeye devam edecekler


İnsan sabrının ve yaratıcığının ürünü olan Ağaç Sirki, Santa Cruz dağlarında unutulmaya terk edilmişken, eski yerinden alınarak günümüzde Kaliforniya’daki Bonfante Bahçeleri Parkı’nda sergilenmektedir.

Ahşap parçaların tarihi bir yıl hata payıyla ölçülebilecek


Link: http://www.cnnturk.com.tr/BILIM_TEKNOLOJI



Ağaç eserler artık sır olmayacak
Ahşap parçaların tarihi bir yıl hata payıyla ölçülebilecek
ABD'li bilim adamı Prof.Dr. Peter Ian Kuniholm, kendisinin bulduğu bir yöntemle, ağaç parçalarının üzerindeki halkalardan, ait olduğu dönemi kesin olarak tespit ediyor.

Halkaların çapı, gösterdikleri yılın iklim ve yağış özellikleriyle de ilişkili
ABD Cornell Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Peter Ian Kuniholm, arkeolojik eserlerin tarihlenmesi üzerinde uzun süredir yürüttüğü çalışmalarda, daha önce bilinmeyen bir tarih hesaplama tekniği buldu.

Çalışmalarını, ABD Fen Vakfı'nca sağlanan finans desteğiyle sürdüren Kuniholm, kazılarda bulunan ve yapım tarihi belirlenemeyen tarihi eserlerin yaşlarının tespiti konusunda pek çok araştırma yaptı.

Halkalar sadece yaşı göstermiyor

Taş ve ************l gibi yaşı daha zor tespit edilen maddeler yerine ağaç parçalarından yola çıkan Kuniholm, araştırmasını ağaçların gövdelerinde bulunan halkalar üzerinde derinleştirdi.

Ağaçların, yaşını gösteren ve gövdede bulunan yuvarlak halkaların kaç yıl yaşadığını gösterdiğini ifade eden Kuniholm, bu halkaların kendi yaşından daha fazla bilgiyi bünyesinde barındırdığını saptadığını söyledi.

Halkalar iklim ve yağışla ilişkili

Ağaç halkalarının sayısı değil, halkanın çapı üzerinde çalıştığını anlatan Kuniholm, şöyle konuştu: "Ağaç üzerindeki bir halkanın çapının, gösterdiği yılın iklim ve yağış özellikleriyle ilişkili olduğunu tespit ettik...

"Her biri bir yılı gösteren halkaların hiç birinin birbirine benzemediğini, yağışlı olan yıllarda halka çapının büyüdüğünü, kurak geçen yıllarda küçüldüğünü ortaya çıkardık...

"Çalışmaları, Akdeniz Havzası'nda yaptık. Önce, bölgede kuraklık ve sel baskınlarının yaşandığı yılları tespit ettik. Bulduğumuz sonuçları, söz konusu dönemlere ait olan ağaç parçaları ya da odun kömürlerini mikroskobik ortamda karşılaştırarak bilgisayar üzerinde bir kronoloji oluşturduk. Bu yönteme 'Ağaç Halka Tarihlemesi' tekniği adını verdik."

Karbon 14 gölgede kaldı

Bu tekniğin, tarihi eserlerin yaşının bulunması konusunda en ileri teknik olarak kullanılan Karbon 14 yöntemini gölgede bıraktığını vurgulayan Kuniholm, şöyle devam etti:

"6 bin 500 yıllık kronolojiyi oluştururken bölge ve iklim şartlarını dikkate alarak ağaç parçalarındaki halka özelliklerini bilgisayar ortamına aktardık. 10 yıllık zaman dilimlerine göre yapılan kayıtlar eski ağaç eser ve parçalarının tarihini tespit edebilmemizde kolaylık sağlıyor...

"Karbon 14 yönteminde, 50-100 yıl hata payı olabilmekteydi. Oluşturduğumuz kronoloji sayesinde 6 bin 500 yıl öncesine kadar, tüm ahşap parçaları tarihini en fazla bir yıl farkla bilebiliyoruz...

"Eski dönemlerde ağaç işleme teknikleri gelişmemiş olduğu için, ağaç, kesildikten hemen sonra kullanılıyor, en fazla bir yıl bekletiliyordu. Söz konusu bir yıl fark da bundan kaynaklanıyor."

Atlantis'in sırrı ağaçlarda saklı


Link: http://de.geocities.com/alpra7/ILMI_BILGILER.HTM Yıllardır kayıp kıta Atlantis'in bir efsane mi yoksa gerçek mi olduğu sorusunun yanıtını arayan arkeologlar, bütün sırrın ağaçlarda saklı olduğuna inanıyorlar. Çok eski çağlardan günümüze kadar bataklıklar sayesinde bozulmadan kalabilmeyi başaran çam ağaçlarını inceleyen uzmanlar ilginç sonuçlara vardılar.

Volkanik patlamalar sonucunda oluşan bataklıklarda kömürleşen ağaçların tüm geçmişini bozulmadan içinde sakladığını belirten arkeologlar, ağaçların yaşlarını radyokarbon sistemi ile bulmaya çalıştılar. Yapılan tarihlendirme çalışması sonucunda M.Ö. 1695 - 1496 yıllarında canlı oldukları saptandı.

Ağaçların gövdelerindeki halkalardan büyüme hızlarını tespit etmeye çalışan uzmanlar özellikle M.Ö. 1636 yılından başlayarak 4 yıl boyunca büyüme hızının çok yavaşladığını farkettiler.

Tarihi bulgulara dayanan uzmanlar M.Ö. 1600 yıllarında Santorini ismi verilen bir yunan adasında tüm dünyayı sarsan çok önemli bir volkanik patlama olduğunu ve atmosferin tamamen toz ve külle kaplandığını belirlediklerini açıkladılar.

Patlama sonrası zengin bir kültüre sahip olduğu inanılan Santorini Adası ile birlikte Atlantis'in de volkandan ve volkanın oluşturduğu büyük depremlerden etkilendiğini belirten uzmanlar, kıtanın sarsıntılar sonucunda sulara gömüldüğünü tahmin ediyorlar.

Çok büyük ihtimalle çalışmalar sırasında bu korkunç olayın meydana geldiği tarih ise M.Ö. 1628 – 1627 yılları olarak belirlendi.Santorini'nin M.Ö. 1628'de kesin olarak patladığını bildiklerini açıklayan araştırmacılar, bugüne kadar elde ettikleri bilgilerdeki eksiklikleri Santorini'nin patlaması ile tamamladıklarını söylediler.

Yanardağların iklimlere etkisine de değinen araştırmacılar, M.S. 1816 yılında Endonezya'da Tambora Yanardağı'nın patlaması sonucu İngiltere'de yaz mevsiminin yaşanmadığı ve Haziran'da bu ülkeye kar yağdığını ve aynı yıl dünya çapında küresel soğuma yaşandığını vurgulayarak, Santorini'nin etkisinin çok daha büyük olduğunu belirttiler.

Dünyanın En Büyük Ağaçlarına Sahip Parkı
Link: http://www.guinnessworldrecords.com
Royal Botanic Gardens, Kew, Surrey, UK, bilinen en büyük 138 ağaç türüne sahiptir.
Kew Gardens olarak bilinen Royal Botanic Gardens'a ilişkin 64 fotoğraflık bir galeriye buradan ulaşılabilir.
Royal Botanic Gardens, Kew



En Büyük Mantar Ağacı
Link: http://www.guinnessworldrecords.com
Whistler (Islık Çalan) Ağacı
Sık gölgeliklerinde sayısız ötücü kuş yaşadığından Whistler (Islık Çalan) Ağacı olarak adlandırılan ağaç, kayıtlardaki en verimli mantar ağacıdır.Portekiz’in Alentejo bölgesindeki ağaç, 212 yaşın üzerinde olup, her hasatta ortalama 1.02 tonluk ham mantar vermektedir. 1820 yılından beri her dokuz yılda bir en iyi kalite şarap mantarı üretmektedir. Ortalama bir mantar ağacı 4000 şişe için yeterli mantar üretirken, Whistler (Islık Çalan) Ağacı, 100,000 şişe için mantar üretmektedir, yani bu miktarın tam 25 katı. Whistler (Islık çalan ağacı) en son 1991 ve 2000 yılında ürün vermiştir



En Büyük Sera
Link: http://www.guinnessworldrecords.com/

İngiltere Cheshire`da bulunan Bridgemere Garden World (Bridgemere Bahçe Dünyası) 10.1 hektarlık alanı kaplamakta. The Garden Kingdom (Bahçe Krallığı) adındaki ayrı sergi bölümü ise 2.43 hektarlık. Her sene yaklaşık 1.8 milyon ziyaretçisi olan merkezde 340 kişi çalışıyor ve yılda üç milyon bitki satışı gerçekleşiyor.




En Derin Kök
Link: http://www.guinnessworldrecords.com

Köklerin gömüldüğü kayıtlı en büyük derinlik, Güney Afrika, Transvaal, Ohrigstad yakınlarındaki Echo Caves de bulunan vahşi bir incir ağacında, 120 m. olarak ölçülmüştür.
İncir ağacı Figus familyasına aittir. Ficus familyası, tüm dünyaya yayılmış 2000 tropik ve alt tropik ağaç, çalı, ve asma türüyle geniş bir familyadır.



En geniş çaplı fındık ağacı
Link: www.hurriyetim.com

Türkiye’nin en geniş çaplı fındık ağacı Bolu’nun Mudurnu İlçesi’nde bulundu. 19 metre boyunda ve 140 santimetre çapındaki doğal fındık ağacının ‘Anıt Ağaç’ kapsamında korumaya alınması için çalışma başlatıldı.

Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, ‘Anıt Ağaç’ olma özelliği taşıyan fındık ağacını Mudurnu İlçesi’ne bağlı Güney Felakettin Köyü Tepe Karakolu mevkiinde buldu. Orman mühendisleri, 19 metre boyunda ve 140 santimetre çapındaki fındık ağacının, Türkiye’nin en geniş çaplı doğal fındık ağacı olduğunu söylediler. Hala fındık veren ağacın ‘Anıt Ağaç’ kapsamına alınması için çalışma başlattı.

130 YILLIK

Orman Yüksek Mühendisi Mustafa Arslan, Bolu’daki en büyük fındık ağacının merkeze bağlı Merkeşler Köyü’nde 80 santimetre çapında 120 yaşındaki fındık ağacı olduğunu belirtti. Çorum İskilip’te çapı 131 santimetre ve boyu 20.5 metre olan, Afyonkarahisar’ın Dereçine mevkiinde 17 metre boyunda ve 130 santimetre çapında olan doğal fındık ağaçları bulunduğunu açıklayan Mustafa Arslan konuşmasına şöyle devam etti:

“Mudurnu yolu üzerinde Tepe Karakolu mevkiinde bulduğumuz 19 metre boyunda 140 santimetre çapında ve yaklaşık 130 yıllık doğal fındık ağacı, şu an için Türkiye’nin en geniş çaplı doğal fındık ağacı oldu. Tek gövdeli oluşu, bu fındık ağacının anıt ağaç olma özelliğini daha da artırıyor. Bu doğal fındık ağacının koruma altına alınması için Anıtlar Yüksek Kurulu’na bildirimde bulunacağız.”



En Geniş Gövdeli Ağaç
Link: http://www.guinnessworldrecords.com

Yüz At Ağacı

Etna dağı(Sicilya,İtalya) üzerinde bulunan ve "Yüz At Ağacı" adıyla anılan Avrupa kestane ağacının (Castanea sativa), gövde çapının 51 metre olduğu 1972 yılında açıklanmıştır.
Eski bir efsaneye göre, kraliçe Giovanna D'Aragona , bir fırtınada emrindeki 100 şövalye ve atlısıyla birlikte, dalların altına sığınır.Sert hava koşullarıyla karşı karşıya kalmasına rağmen,ağaç halen dünya üzerindeki en büyük ve eski ağaçlardan biri sayılır. 3600-4000 yaşında olduğu hesaplanmıştır.
Resim: Yüz At Ağacı



En Geniş Yaprak
Link: http://www.guinnessworldrecords.com Hint Okyanusu, Mascarene Adaları'ndaki Rafya palmiyesi (Raphia farinifera), ve Güney Amerika ve Agrika'daki Amazon bambu palmiyesi (Raphia taedigera), 20 m'ye varan uzunluklarıyla, tüm bitkiler içindeki en geniş yaprağa sahiptirler.
Rafya Palmiyesi


Amazon Bambu Palmiyesi

En Hacimli Ağaç
Link: http://www.guinnessworldrecords.com

General Sherman
Yeryüzünde yaşayan en hacimli varlık, Sequoia Ulusal Parkında (Kaliforniya, ABD) bulunan 85 metre yüksekliğindeki kaliforniya sekoyasıdır. (Sequoiadendron giganteum) "General Sherman" adı verilen bu ağacın gövdesinin çapı (yerden 1.52 m. yükseklikte) 24.32 metredir. Odunundan 5 milyar kibrit yapmak mümkündür. Yaprakları mavimsi yeşil olan bu ağacın kızılkahverengi kabukları yer yer 61 cm. kalınlığındadır. 1968 de yapılan resmi açıklamada bu ağacın ağırlığı 2030 ton olarak belirtilmiştir.
En yüksek Sahil Sekoyaları(Coast Redwoods) kadar uzun boylu olmasa da ,yaklaşık 2000 yaşında olan General Sherman, dünyanın en büyük ağacı olarak kabul edilmekte, çünkü çok hacimli... bir çok Kızılağaçtan(Redwoods) daha kalın. Yaşayan en hacimli yaratık; toplam hacminin mavi bir balinadan 10 kat büyük olduğu ölçülmüş.
General Sherman en büyük Sekoya olmasına karşın, en yaşlı olan değil. Bazı Sekoyalar neredeyse 3200 yaşında. Ancak, General hala genç biri gibi büyümekte;
Kaynak: Giant Sequoias
Orman Genel Müdürlüğü


En Hızlı Büyüyen Bitki
Link: http://www.guinnessworldrecords.com

Bazı bambu türlerinin günde 91 cm ya da 0.00003 km/h hızıyla büyüdüğü bulunmuştur. Bambu, en hızlı büyüyen ağaçtan üç kat daha hızlı büyümektedir. Bazı türlerde bu büyüme günde bir metreye çıkar. Büyümesinin çıplak gözle görülebileceği bile söylenmektedir!



En Yavaş Büyüyen Ağaç
Link: http://www.guinnessworldrecords.com

En yavaş büyüyen ağaç, Kanada'da yerleşik bir batı mazısıdır (Thuja occidentalis). 155 yıldan sonra, 10.2 cm yüksekliğe ulaşmıştır ve yılda ortalama 0.11 g'lık büyümeyle, sadece 17 g ağırlığında gelmektedir. Ağaç, Kanada Büyük Göller (Great Lakes) bölgesinde bir uçurum kenarında bulunmaktadır.



En Yüksek Halka Sayısı

Link: http://www.guinnessworldrecords.com/



Bir ağaçta saptanan en yüksek halka sayısı 4867 ile "Prometheus" adlı çam ağacına (Pinus longaeva) aittir. Wheeler Tepesi, Nevada`da (Amerika) bulunan ağaç 1963 yılında, henüz yaşarken, US Forest Service izniyle araştırmalara yardımcı olması amacıyla kesilmiştir.
Resim: Great Basin National Park

Fibonacci Sayıları Ve Bitkiler
FİBONACCİ KİMDİR?
Orta çağın en büyük matematikçilerinden biri olarak kabul edilen Fibonacci İtalya'nın ünlü Pisa şehrinde doğmuştur. Çocukluğu babasının çalıştığı Cezayir'de geçmiştir. İlk matematik eğitimini Müslüman bilim adamlarından almış ve İslam aleminin kitaplarını incelemiş ve çalışmıştır. Avrupa'da Roma rakamları kullanılırken ve sıfır kavramı ortaalrda yokken Leonarda Arap rakamlarını ve sıfırı öğrenmiştir.

1201 yılında "Liber Abacci" (cebir kitabı manasına gelir) adında bir matematik kitabı yazmıştır. Bu kitapla Avrupa'ya Arap rakamlarını ve bugün kullandığımız sayı sistemini tanıtmıştır. Bu kitapta, ilkokulda öğrendiğimiz temel matematik ( toplama, çarpma, çıkartma ve bölme ) kurallarını bir çok örnek vererek anlatmıştır.

FİBONACCİ SAYILARI VE BİTKİLER
Eğer bir bitkiyi dikkatle incelerseniz farkedersiniz ki, yapraklar ,hiç bir yaprak altaki yaprağı kapmayacak şekilde dizilmiştir. Bu da demektir ki, her bir yaprak güneş ışığın eşit bir şekilde paylaşıyor ve yağmur damlaları bitkinin her bir yaprağına değebiliyor.

Bir bitkinin sapındaki yaprakların, bir ağacın dallarının üzerinde hemen her zaman Fibonacici sayıları bulursunuz. Eğer yapraklardan biri başlangıç noktası olarak alınırsa ve bundan başlayarak, aşağıya ya da yukarıya doğru, başlangıç noktasının tam üstünde veya altında bir yaprak buluncaya kadar yapraklar sayılırsa bulunan yaprak sayısı farklı bitkiler için değişik olacaktır ama her zaman bir Fibonacci sayısıdır.


Mesela, yukardaki resimde en baştaki dalı incelersek, başlangıç noktası olarak 1 numaralı yaprağı alırsak, kendisiyle aynı yönde bir başka yaprakla karşılaşabilmemiz için 3 defa saat yönünde bir dönüş yapmamız gerekir ve bu esnada 5 tane yaprak sayarız. Eğer bu dönüşü saat yönünün tersinde yaparsak 2 tane dönüş gerekecektir. Ve 2, 3, 5 ardışık fibonacci sayılarıdır.

Yandaki resimde yer alan dalı incelediğimizde ise 8 yaprak üstünden geçtiğimiz 5 tane saat yönünde dönüş yaparız. Saat yönünün ters istikametinde ise bu dönüş sayısı 3 olacaktır.

3, 5, 8 ise ardışık Fibonacci sayılarıdır.

Bunu en üsteki bitki için şöyle de yazabilirsiniz. 3/5 (saat yönündeki dönüş başına yaprak sayısı)

Doğada yer alan ağaçlar için bu sayılar şöyle yazılabilir.

Karaağaç, Ihlamur Ağacı, çimen : 1/2

Kayın Ağacı, fındık Ağacı, Böğürtlen :1/3

Meşe, elma ağacı, kiraz ağacı: 2/5

FİBONACCİ SAYILARI VE ÇİÇEKLER

Bir çok çiçeğin taç yaprak sayısı Fibonacci saysısıdır.

3 taç yapraklı bitkiler: zambak, iris

5 taç yapraklı bitkiler: düğünçiçeği, yabani gül, hezaren çiçeği

8 taç yapraklı bitkiler: delphinium

13 taç yapraklı bitkiler: kanaryaotu, kadife çiçeği, cineraria

21 taç yapraklı bitkiler: hindiba, yıldız çiçeği

34 taç yapraklı bitkiler: bir çeşit muz bitkisi, pirekapan

55, 89 taç yapraklı bitkiler: bir tür papatya


FİBONACCİ SAYILARI VE BİTKİ TOHUMLARI
Fibonacci sayıları ayrıca çiçeklerin tohumlarında da görülebilir. Eğer bir papatyanın ve ya bir ayçiçeğinin çiçek kısmını büyütseniz muhtemelen aşaıdaki resme benzer bir görüntü elde edersiniz.


Eğer şekildeki modelde, saat yönünde olan ve saaat yönünde olmayan sarmalları sayarsanız, 21 ve 34 sayılarını elde edersiniz ki bu sayılar ardışık iki fibonacci sayısııdır.

Fibonacci sayılarına sadece ayçiçeklerinde ve ya papatyalarda değil, bir kıvırcığın yapraklarında bir ananas ve ya kozalakların kat kat kabuklarında, soğanın katmanları arasında da rastlayabilirsiniz.

KOZALAKLAR
Kozalaklar fibonacci sayılarını çok açık bir şekilde gösterirler. Kırmızı ve yeşil spiralleri saydığınızda ne görüyorsunuz?



Kaynak: http://sci-stud.ankara.edu.tr
http://tebesir.webhostme.com/fibonacci.htm


İkiz Palmiye

Link: http://www.pacsoa.org.au



İkiz palmiye olarak adlandırılan "Lodoicea maldivica" nın ilginç bir özelliği, meyvesinin kadın kalçasını anımsatması. Çekirdekleri yaklaşık 20 kg.gelmekte, tüm bitkiler arasında en büyük çekirdeğe sahip olduğu varsayılıyor.


Fotoğraf: uk.encarta.msn.com

Bitki dioik, yani hem erkek hem de dişi türü bulunmakta, ve çekirdeklerinin olgunlaşması için yedi yıl gerekiyor.

Kaynak: Focus Dergisi 2000 Haziran
Resim: Tabiat ana

Ormanlar doğanın dengesi


Link: http://arama.hurriyetim.com.tr/devam.asp?id=9042 Ormanlar doğal dengenin korunması açısından çok büyük önem taşıyor. Selleri, erozyonu önleyen ormanlar, tozu emiyor, yağmura neden oluyor. Hava kirliliğinin yaklaşık yarısı ormanlar tarafından temizleniyor. 100 yaşındaki bir kayın ağacı saatte yaklaşık 40 kişinin çıkardığı 2.35 kilogram karbondioksiti tüketiyor.

Bir kayın ağacı saatte 1.5 kilogram oksijen üretirken, bir hektar ladin ormanı yılda 32, kayın ormanı 68 ve çam ormanı ise 30-40 ton toz emiyor.

Orman Bakanlığı'nın genişleterek yeniden yayınladığı 'Ormanlarımız' adlı broşürde ormanların faydalarına yer verildi.

Broşürde yer alan bilgilere göre, ormanlar bitkiler ve hayvanlar için doğal bir 'su şebekesi'. Ormanlar, kar ve yağmuru yaprakları, dalları, gövdesi ve kökleri ile tutarak, selleri ve taşkınları önlüyor, ayrıca yeraltı sularının oluşmasına yardım ediyor. Binlerce yılda oluşan toprağı kökleriyle tutan ormanlar, erozyonu önlüyor. Bitki örtüsü ve toprak içerisinde büyük miktarda karbon depolayarak iklim üzerinde olumlu etki sağlayan ormanlar, sıcak ve soğuk havayı da dengeliyor.

Ormanlar su buharını yoğunlaştırarak yağmura dönüştürürken, rüzgarın hızını kesiyor.

Orman varlığı aynı zamanda bir ülke için ulusal savunma ve güvenlik bakımından stratejik önem sahip.

BİLİNMEYENLER

*Ormanlar 50 metre genişliğindeki bir otobanın trafik gürültüsünü 20-30 desibel azaltıyor.

*Yapraklı ağaçlardan meydana gelen bir orman bölgesinde 50 kuş türü barınıyor.

*Ağaçsız bir alana göre 8 kat daha fazla humus oluşturan ormanlar toprak canlılarının yaşamasına olanak sağlıyor.

*25 metre boyunda ve 15 metre tepe çatısına sahip bir kayın ağacı saatte 1.5 kilogram oksijen üretiyor.

*Bir hektar ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton, çam ormanı ise 30-40 ton toz emiyor.

*Hava kirliliğinin yaklaşık yüzde 50'si ormanlar tarafından temizleniyor.

*Ormanlar, egzoz ve benzeri zehirli gazlar ile kirli suları temizleme özelliğine sahip.

*100 yaşındaki bir kayın ağacı saatte yaklaşık 40 kişinin çıkardığı 2.35 kilogram karbondioksiti tüketiyor.
*100 metrekare alanda yer alan 25 metre boyunda ve 100 yaş civarındaki bir kayın ağacı, kökleri ve kılcal damarları aracılığıyla yılda 30 bin litre su çekiyor ve verimli toprağın akmasını önlüyor.

*Kayın ağacı bir yıl içinde 300 kilogram zehiri emiyor ve dışarı süzüyor.

(Bildiğim kadarıyla,kurumuş ve kesilmiş bir ağaç depoladığı karbondioksit i 100 yıl boyunca bünyesinde hapsediyor)